Portekizce içindeki guardar ne anlama geliyor?

Portekizce'deki guardar kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte guardar'ün Portekizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Portekizce içindeki guardar kelimesi saklamak, bulundurmak, tutmak, bir kenara ayırmak, muhafaza etmek, ayırmak, stoklamak, bir yere kapatmak, yerine koymak, elinde tutmak, azar azar toplamak, -de muhafaza etmek, bir kenara koymak, barındırmak, -e saklamak, korumak, koruyup gözetmek, (sonraya) saklamak, yerleştirmek, saklamak, muhafaza etmek, elde tutmak, zulalamak, elde tutma, bulundurmak, (gelenek, vb.) sürdürmek, devam ettirmek/korumak, bir kenara saklamak, gözetim altında bulundurmak, depolamak, korunaklı hale getirmek, saklamak, biriktirmek, elinde tutmak, yerine getirmek, sonraya bırakmak, istif etmek, istiflemek, bir kenara bırakmak, (para) biriktirmek, sokuvermek, idareli kullanmak, tasarruf etmek, depolamak, depolamak, biriktirmek, biriktirmek, bekaretini korumak, fıçılamak, fıçıya koymak, kin gütmek, bir arada bulundurmak, tasarruf etmek, gizli tutmak, garezi olmak, hafızasına kazımak, yerine koymak, emanete bırakmak, emanete vermek, bekletmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

guardar kelimesinin anlamı

saklamak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Não beba toda a água. Temos de guardar um pouco para amanhã.

Suyun hepsini içme. Birazını yarına saklamamız lazım.

bulundurmak, tutmak

verbo transitivo (estocar)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Ela guarda a comida enlatada no porão.

Konserve yiyecekleri bodrum katında bulundurur (or: tutar).

bir kenara ayırmak

verbo transitivo (separar)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Eu vou guardar um pouco dessa conserva para o próximo verão.

muhafaza etmek

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Vamos guardar o resto do carvão para quando o clima estiver realmente frio.

ayırmak

verbo transitivo (destinar para certo fim ou pessoa) (bir şeyi)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Reserve um dos lados dessa mesa para o diretor e sua equipe.

stoklamak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

bir yere kapatmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

yerine koymak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Meu pai me mandou guardar minhas roupas.

elinde tutmak

(reservar, manter separado)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

azar azar toplamak

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Guarde o máximo de conselhos dela que puder.

-de muhafaza etmek

verbo transitivo

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

bir kenara koymak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Todo ano, eu guardo um dinheiro para um carro novo.

barındırmak

verbo transitivo

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Este armário guarda todos os nossos papéis.

-e saklamak

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Ela quer guardar o melhor para o final.

Zor durumlarda kullanmak üzere elinde bulundurduğu malları da satıldı.

korumak, koruyup gözetmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

O cachorro guardava o quintal.

(sonraya) saklamak

verbo transitivo (guardar para depois) (bir şeyi)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Guardei o resto do bolo para amanhã.

Pastanın kalan kısmını yarın yenmek üzere sakladım.

yerleştirmek

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

A máquina pode ser guardada na embalagem para trânsito.

saklamak, muhafaza etmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Guardamos as batatas e as cebolas.

elde tutmak

verbo transitivo (informal)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

zulalamak

(BRA, esconder para o futuro)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

O velho guardou suas economias numa caixa de sapatos.

elde tutma

verbo transitivo (dinheiro)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

bulundurmak

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Guardamos algum dinheiro em euros, em caso de emergência.

(gelenek, vb.) sürdürmek, devam ettirmek/korumak

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

O vilarejo manteve a tradição de dança do mastro.

bir kenara saklamak

(sonra kullanmak üzere)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

gözetim altında bulundurmak

(manter em vigilância)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

depolamak

(guardar, manter reservado)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

korunaklı hale getirmek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

saklamak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Por anos, a velha senhora escondia seu dinheiro em caixas de sapato e gavetas.

biriktirmek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Você está economizando todo esse trabalho para mim?

elinde tutmak

(reter alguma coisa)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Ela não me deu todo o dinheiro hoje, está segurando metade até que o trabalho esteja pronto.

yerine getirmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

As pessoas geralmente observam um minuto de silêncio no Dia do Armistício.

sonraya bırakmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

istif etmek, istiflemek

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

bir kenara bırakmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Ponha de lado o que você está fazendo; é hora de almoçar.

(para) biriktirmek

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Ele está tentando poupar dinheiro para um carro novo.

Yeni bir araba almak için para biriktirmeye çalışıyor.

sokuvermek

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Adrian enfiou o jornal embaixo de seu braço.

idareli kullanmak, tasarruf etmek

verbo transitivo (poupar) (enerji, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

depolamak

verbo transitivo (por uso futuro)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

depolamak

verbo transitivo (colocar em um depósito)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Nós armazenamos os livros velhos no porão.

Eski kitapları bodrum katında depoladık.

biriktirmek

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Ela poupou o dinheiro que ganhou na loteria em vez de gastá-lo.

biriktirmek

(para)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Estou tentando poupar para um carro novo.

bekaretini korumak

(figurado, virgindade) (evliliğe kadar)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

fıçılamak, fıçıya koymak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

kin gütmek

expressão verbal

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

bir arada bulundurmak

locução verbal

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

tasarruf etmek

(economizar)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

gizli tutmak

locução verbal

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

garezi olmak

expressão (emoção, se ressentir)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

hafızasına kazımak

expressão verbal (figurado) (mecazlı)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

yerine koymak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Quando tiver terminado o livro, por favor guarde-o de volta na estante.

emanete bırakmak, emanete vermek

expressão verbal

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Os hóspedes podem guardar os casacos em segurança na entrada.

bekletmek

expressão verbal (computação) (bilgisayar)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Portekizce öğrenelim

Artık guardar'ün Portekizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Portekizce içinde arayabilirsiniz.

guardar ile ilgili kelimeler

Portekizce içindeki aparência ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki arrecadar ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki caixinha ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki cama ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki conveniência ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki dia ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki distância ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki equilíbrio ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki guarda-costas ne anlama geliyor?