Fransızca içindeki éliminer ne anlama geliyor?
Fransızca'deki éliminer kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte éliminer'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki éliminer kelimesi atmak/çıkarmak, öldürmek, elemek, elimine etmek, kökünü kazımak, kökünü kurutmak, çıkarmak/ayıklamak/elemek, hepsini öldürmek, (böcek, vb.) öldürmek, gebertmek, süzgeçten geçirmek, elemek, dayanmak, katlanmak, öldürmek, çıkarmak, tasfiye etmek, yenmek, gebertmek, temizlemek, tamamen yok etmek, ortadan kaldırmak, çıkarmak/ayıklamak/elemek, silmek, temizlemek, üstüne çizgi çekerek çıkarmak, öldürmek, elemek, çıkarıp atmak, kesip almak, kesip çıkarmak, terleyerek atmak, birer birer vurmak, elemek, ortadan kaldırmak, yok etmek, elemek, temizlemek, öldürmek, öldürmek, imkan vermemek, ortadan kaldırmak, ayıklamak, ortadan kaldırmak, çıkarmak, yenmek, kurtulmak amacıyla, kurtulmak üzere, öldürmek, gidermek, temizlemek, atmak, yürüyerek eritmek, hezimete uğratmak, çıkarmak, üç vuruşta oyundan çıkarmak, çıkarmak, kıl payı yenmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
éliminer kelimesinin anlamı
atmak/çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Les reins aident à éliminer les déchets du corps. |
öldürmekverbe transitif (figuré : tuer) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Les fonctionnaires ont découvert un complot pour éliminer le président. |
elemek, elimine etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nous n'avons pas encore écarté l'idée de faire un pique-nique. |
kökünü kazımak, kökünü kurutmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
çıkarmak/ayıklamak/elemek(gündelik dil) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Pourquoi ne pas éliminer les artistes médiocres en rehaussant les critères de performance ? |
hepsini öldürmekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'ai finalement éliminé tous les insectes sur mes plants de tomates. |
(böcek, vb.) öldürmek, gebertmek(un insecte) (resmi olmayan dil) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Cet appareil électronique est idéal pour éliminer les moustiques. |
süzgeçten geçirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Versez le thé dans la passoire pour en éliminer les feuilles. |
elemekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le recruteur a éliminé le candidat aux cheveux bleus et violets. |
dayanmak, katlanmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Une séance de sauna est un bon moyen d'éliminer les toxines. |
öldürmekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les criminels ont éliminé les témoins. |
çıkarmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) On lui a dit d'éliminer les glucides riches en féculents de son alimentation. |
tasfiye etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
yenmek(Sports) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) En demi-finale, Manchester United a éliminé Liverpool. |
gebertmek, temizlemekverbe transitif (figuré : tuer) (argo) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le tueur à gages élimina sa cible. |
tamamen yok etmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ils ont déplacé les habitants et détruit (or: anéanti) le village. |
ortadan kaldırmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le nouveau dirigeant a promis d'éradiquer (or: d'éliminer) la corruption du pays. |
çıkarmak/ayıklamak/elemek(gündelik dil) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) On ne va pas éradiquer les mauvaises influences en mettant fin à la libre circulation d'informations. |
silmek, temizlemek(une tache) (makyaj, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
üstüne çizgi çekerek çıkarmakverbe transitif (Mathématiques) (matematik) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Tu peux résoudre l'équation en éliminant (or: en annulant) les égalités. |
öldürmek(figuré : tuer) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les gangsters avaient engagé un type pour éliminer l'informateur avant le procès. |
elemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
çıkarıp atmak(une activité) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kesip almak, kesip çıkarmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les médecins ont retiré la tumeur, éliminant le cancer. |
terleyerek atmakverbe transitif (du poids) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Après les fêtes de Noël, il va falloir que je perde quelques kilos à la salle de sport. |
birer birer vurmak(familier : tuer) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le sniper de la police a descendu les voleurs de banque un par un. |
elemekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Les recruteurs écartent (or: éliminent) souvent les candidats qui donnent des informations incomplètes ou qui ne sont à l'évidence pas qualifiés. |
ortadan kaldırmakverbe transitif (figuré) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les prêtres de l'Inquisition espagnole voulaient écraser toutes les hérésies. |
yok etmekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Avec cette nouvelle arme, nous allons pouvoir anéantir nos ennemis. |
elemekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les policiers ont écarté de l'enquête le suspect principal parce qu'il avait un alibi au moment du meurtre. Les policiers ont écarté l'hypothèse selon laquelle un vol serait le mobile de l'agression. |
temizlemek(une tache,...) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
öldürmek(figuré : tuer) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il était devenu gênant pour notre gang et nous savions que tôt ou tard, nous devrions nous débarrasser de lui (or: l'éliminer). |
öldürmek(figuré, argot : tuer) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
imkan vermemekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Comme il n'avait pas encore neigé, on a exclu le ski. |
ortadan kaldırmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nous devons retirer (or: éliminer) cette étape pour rendre le processus plus facile. İşlemi kolaylaştırmak için bu basamağı ortadan kaldırmamız gereklidir. |
ayıklamak(mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nous devons nous débarrasser des employés les moins performants de l'entreprise. |
ortadan kaldırmak(une personne) (birisini) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) C'est un magazine pour toute la famille, c'est pourquoi nos rédacteurs en chef ont retiré tout propos choquant. |
yenmekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les troupes alliées ont essayé d'anéantir l'opposition dans le sud du pays. |
kurtulmak amacıyla, kurtulmak üzere
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Il s'est débarrassé de la douleur en marchant puis est retourné jouer. Elle est allée se coucher pour se débarrasser de son mal de tête. |
öldürmek(figuré : tuer) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le don de la mafia a commandé un tueur à gages pour se débarrasser du traître. |
gidermek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Normalement, ce filtre élimine 99% des polluants nocifs de l'eau. |
temizlemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Un régime détoxifiant est censé éliminer les toxines du corps. |
atmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Steve suit un régime spécial pour éliminer les toxines de son corps. |
yürüyerek eritmek(kalori, yağ, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
hezimete uğratmak(familier) (rakibi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'équipe adverse nous a sortis du championnat. |
çıkarmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Si on élimine le coût de notre réflexion, la maison est parfaite. Cependant, nous n'avons pas les moyens de l'acheter ! |
üç vuruşta oyundan çıkarmak(Base-ball, France) (beysbol) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le lanceur a éliminé les deux premiers batteurs par strike out, mais le troisième a marqué un home run. |
çıkarmak(leke, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Tu peux utiliser du vin blanc pour enlever la tache de vin rouge du tapis. |
kıl payı yenmek(Sports) (spor) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
Fransızca öğrenelim
Artık éliminer'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
éliminer ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.