Fransızca içindeki embrouillé ne anlama geliyor?

Fransızca'deki embrouillé kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte embrouillé'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Fransızca içindeki embrouillé kelimesi karışık, karmakarışık, sersemlemiş, sersem, bulanık, durum, hal, bulanık, belirsiz, açık ve net olmayan, belirsiz, sersemlemiş, sersem, karmaşık, bulanık, zihni bulanık, kafasını karıştırmak, aklını karıştırmak, karıştırmak, allak bullak etmek, bozmak, belirsiz/zor anlaşılır hale getirmek, şaşırtmak, aklını karıştırmak, kafasını karıştırmak, bulandırmak, karmaşık hale getirmek, karmaşıklaştırmak, aklını karıştırmak, karıştırmak, biririne karıştırmak, aklını karıştırmak, aklını karıştırmak, zihnini karıştırmak, karmaşık hale getirmek, aklı karışık, kafası karışmış anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

embrouillé kelimesinin anlamı

karışık, karmakarışık

adjectif

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Les documents embrouillés ne nomment pas clairement l'héritier de la propriété.

sersemlemiş, sersem

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

bulanık

adjectif (regard)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Mon regard était embrouillé par les larmes.

durum, hal

nom féminin (familier)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Elle est où, l'embrouille (or: l'entourloupe) ?

bulanık, belirsiz, açık ve net olmayan

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Le programme du politicien était confus ; personne ne comprenait ce qui se passait.

belirsiz

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Le litige était embrouillé par tous les problèmes liés.

sersemlemiş, sersem

(personne)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

karmaşık

adjectif

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Ce qu'il disait était confus et personne ne comprit rien.

bulanık

adjectif (mémoire) (zihin, hafıza, vb.)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Ron tenta de se souvenir de ce qui s'était passé, mais ses souvenirs étaient trop embrumés.

zihni bulanık

adjectif

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Après l'opération, le patient s'est réveillé l'esprit embrouillé.

kafasını karıştırmak, aklını karıştırmak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Ça m'embrouille quand tu me donnes plusieurs instructions à la fois.

karıştırmak, allak bullak etmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

bozmak

verbe transitif (familier)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Il m'a complètement embrouillé le cerveau !
ⓘCette phrase n'est pas une traduction de la phrase originale. Fred saçma konuşmaya başladı; fazla viski düşüncelerini bozdu.

belirsiz/zor anlaşılır hale getirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

şaşırtmak, aklını karıştırmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

kafasını karıştırmak

verbe transitif (familier)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Tu m'as embrouillé avec tous tes changements pour la réunion.

bulandırmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le participant au débat tentait d'embrouiller l'argument avec une quantité d'informations inutiles.

karmaşık hale getirmek, karmaşıklaştırmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Sa longue explication n'a servi qu'à nous compliquer la question.

aklını karıştırmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

karıştırmak, biririne karıştırmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

aklını karıştırmak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

aklını karıştırmak, zihnini karıştırmak

verbe transitif (fikir, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Tu as brouillé les pistes, plus personne ne peut te retrouver.

karmaşık hale getirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le nombre de détails insignifiants brouillait son argument.

aklı karışık, kafası karışmış

adjectif (personne) (kişi)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Le vieil homme à l'esprit confus ne savait pas dans quelle direction aller.

Fransızca öğrenelim

Artık embrouillé'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.

Fransızca hakkında bilginiz var mı

Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.