Fransızca içindeki grossier ne anlama geliyor?
Fransızca'deki grossier kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte grossier'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki grossier kelimesi kabaca yapılmış, sert, kaba, müstehcen, açık saçık, kaba, görgüsüz, hödük, görgüsüz, kaba, kaba saba, kaba, kaba, kaba saba, kaba/terbiyesiz, aşağılayıcı sözler söyleyen, sözlü tacizde bulunan, basit, (davranış, söz, vb.) kaba, nezaketsiz, kaba, nezaketsiz, terbiyesiz, edepsiz, küfürlü, sert, kaba, kaba, çirkin, kaba, nezaketsiz, görgüsüz, nezaketsiz, kaba, terbiyesiz, saygısız, kaba, kaba saba, müstehcen, bayağı, adi, kaba, ilkel, kaba, bariz, açık, bitmemiş, bitirilmemiş, (söz, konuşma) açık saçık, müstehcen, kabalık, kaba söz anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
grossier kelimesinin anlamı
kabaca yapılmışadjectif (sans les détails) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Sally tailla le bois en formes de lettres grossières. |
sert, kaba
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
müstehcen, açık saçık
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Aucun langage grossier n'est autorisé dans la salle de classe. |
kaba, görgüsüz, hödük
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Qui était cet homme grossier au dîner de Louise qui essayait sans cesse de lancer une dispute? |
görgüsüz, kaba, kaba saba(personne...) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kaba
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) « Je n'ai pas besoin de votre aide », répondit le garçon d'un ton grossier. |
kaba, kaba saba(konuşma, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Neil est un chic type, mais il est grossier dans sa manière de s'exprimer. |
kaba/terbiyesizadjectif (kişi, davranış) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Pourquoi est-ce que tu dois combiner de tels styles vulgaires, Tarquin ? |
aşağılayıcı sözler söyleyen, sözlü tacizde bulunan(personne) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Tu n'as pas besoin d'être grossier pour te faire entendre. |
basitadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
(davranış, söz, vb.) kaba, nezaketsiz(propos) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les commentaires grossiers de Nelson embarrassent sa femme. |
kaba, nezaketsizadjectif (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Avant que Lily ne lui enseigne les bonnes manières, Ron était grossier et bruyant. |
terbiyesiz, edepsiz(kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Mon oncle est tellement grossier, toujours à faire des blagues vulgaires ! |
küfürlüadjectif (mots) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le comique employait sans cesse des mots grossiers. |
sert(vocabulaire, langage) (söz) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Cesse d'être grossier ou tu seras puni ! |
kabaadjectif (mecazlı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Je ne veux pas que vous employiez ce genre de langage grossier (or: vulgaire) devant les enfants. |
kabaadjectif (estimation) (tahmin, vb) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Laissez-moi faire une estimation grossière du coût. |
çirkinadjectif (davranış, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il n'y avait aucune excuse à son attitude grossière. |
kaba, nezaketsiz(figuré) (mecazlı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'humour grossier de son ami n'était pas toujours apprécié. |
görgüsüz, nezaketsizadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le jeune homme avait des manières grossières, probablement à cause de son éducation simple. |
kaba, terbiyesiz, saygısız
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kaba, kaba saba
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Cuthbert était un jeune homme rustre qui utilisait souvent un langage grossier. |
müstehcen
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Carl raconte toujours des blagues grossières. |
bayağı, adi, kaba
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Seth, je t'interdis de dire des choses vulgaires sous mon toit ! |
ilkel
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les colons avaient construit des cabanes rudimentaires à leur arrivée. |
kaba
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
bariz, açık
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il y a eu une grosse erreur de jugement. |
bitmemiş, bitirilmemiş
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ce n'est qu'une ébauche de croquis de ce que je compte réaliser. |
(söz, konuşma) açık saçık, müstehcen(mots, langage) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La mère de Nate a menacé de lui passer la bouche au savon si elle l'attrapait à dire des choses grossières. |
kabalık
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kaba söz(mots grossiers) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) N'utilise pas ce vocabulaire avec les enfants ! |
Fransızca öğrenelim
Artık grossier'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
grossier ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.