Fransızca içindeki se remettre ne anlama geliyor?
Fransızca'deki se remettre kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte se remettre'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki se remettre kelimesi (müzik) tekrar çalmak, kapatmak, devretmek/teslim etmek, yerine koymak, tekrar eski durumuna getirmek, teslim etmek, -e teslim etmek, vermek, teslim etmek, geri koymak, yerine koymak, düzenlemek, tekrar yerine koymak/yerleştirmek, yerine geri koymak, göndermek, yollamak, teslim etmek, sunmak, teslim etmek, dağıtmak, teslim etmek, affetmek, teklif etmek, teklifte bulunmak, ertelemek, ertelemek, dağıtmak, sağlığına kavuşmak, iyileşmek, tazelemek, iyileşmek, yeniden sağlığına kavuşmak, şifa bulmak, toparlanmak, tazelemek, iyileşmek, tazelemek, iyileşmek, iyileşmek, başka yere gitmek, iyileşmek, iyileştirmek, yeniden irtibat kurmak, iyileşmek, geri dönmek, inanmak, aldırış etmemeye başlamak, yeniden irtibat kurmak, bir başkasını unutmak için yaşanan ilişki, kendini toplamak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
se remettre kelimesinin anlamı
(müzik) tekrar çalmak(Musique) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le pianiste a rejoué le morceau. |
kapatmakverbe transitif (kapağını, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
devretmek/teslim etmekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'officier de police a persuadé Taylor lui remettre le couteau. |
yerine koymakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Quand tu auras fini le livre, remets-le sur l'étagère. |
tekrar eski durumuna getirmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Jerry a remis son ordinateur aux réglages par défaut. |
teslim etmek(birisini, bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Damas a donné jusqu'à mardi aux ravisseurs de huit ouvriers syriens pour leur remettre les otages. |
-e teslim etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
vermek, teslim etmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il a remis son permis de conduire à la police. |
geri koymak, yerine koymakverbe transitif (à sa place) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Remettez tous les livres au bon endroit sur l'étagère. |
düzenlemek(belge, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ils vont distribuer (or: remettre) de nouvelles cartes d'affiliation le mois prochain. |
tekrar yerine koymak/yerleştirmek, yerine geri koymakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Veuillez replacer le couvercle après utilisation. |
göndermek, yollamakverbe transitif (para, ödeme, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Remettez (or: reversez) votre paiement dans les trente jours dans l'enveloppe ci-jointe. |
teslim etmekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
sunmak, teslim etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il soumit le formulaire d'inscription au docteur. Kayıt formunu doktora teslim etti. |
dağıtmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le professeur a distribué les polycopiés aux étudiants. |
teslim etmek(ödev, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les élèves ont rendu leurs devoirs au professeur. |
affetmek(une dette) (borç, vergi, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
teklif etmek, teklifte bulunmak(resmi dil) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le jeune homme a présenté ses remerciements à la famille pour leur gentillesse. |
ertelemekverbe transitif (toplantı, duruşma) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ajournons la réunion jusqu'à ce que nous soyons sûrs que le projet ait le feu vert. ⓘCette phrase n'est pas une traduction de la phrase originale. Toplantıyı gelecek haftaya erteledik. |
ertelemekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
dağıtmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le professeur distribue les fiches d'exercices aux élèves. |
sağlığına kavuşmak, iyileşmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il lui faudra environ deux semaines pour récupérer de sa blessure. |
tazelemek(hafıza, bilgi, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
iyileşmek, yeniden sağlığına kavuşmak, şifa bulmak(santé) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) L'athlète a rapidement récupéré après son opération du genou. Geçirdiği şiddetli hastalıktan sonra daha yeni yeni toparlanmaya (or: kendine gelmeye) başladı. |
toparlanmak(figuré) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
tazelemek(hafızayı, bilgiyi, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
iyileşmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Richard devait attendre que sa jambe guérisse avant de recommencer à faire du sport. |
tazelemek(bilgi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
iyileşmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je suis triste d'apprendre que tu es malade : j'espère que tu te rétabliras vite. |
iyileşmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Il était gravement malade mais il s'est vite remis (or: s'en est vite remis). |
başka yere gitmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
iyileşmek(hastalık) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'espère que tu te remettras très rapidement de ta grippe. |
iyileştirmeklocution verbale (des blessés, malades) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La clinique était conçue pour aider les patients à se remettre du cancer. |
yeniden irtibat kurmak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
iyileşmek(santé) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cela prend du temps de se remettre d'une maladie grave. |
geri dönmek(eşine, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Gina a décidé de revenir vers son mari et d'essayer de faire que leur relation marche. |
inanmak(d'une surprise) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
aldırış etmemeye başlamak(d'une déception) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Quand le voyage a été annulé, je n'ai pas pu me remettre de ma déception. |
yeniden irtibat kurmak(birisiyle) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
bir başkasını unutmak için yaşanan ilişki
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Paul et Wendy ? Paul se remet d'une déception amoureuse ; il a encore des sentiments pour Rachel. |
kendini toplamak(mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Laisse-moi reprendre mes esprits avant de monter sur scène. Je suis encore un peu sous le choc. |
Fransızca öğrenelim
Artık se remettre'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
se remettre ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.