İngilizce içindeki electricity ne anlama geliyor?
İngilizce'deki electricity kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte electricity'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki electricity kelimesi elektrik, elektrik sistemi, heyecan, elektrik, elektrik üretmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
electricity kelimesinin anlamı
elektriknoun (uncountable (power) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) This device runs on electricity. |
elektrik sisteminoun (uncountable (power system) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Most homes have electricity. |
heyecannoun (uncountable, figurative (excitement) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) You could feel the electricity in the crowd during the closing minutes of the game. |
elektriknoun as adjective (relating to electricity) The storm cut off the town's electricity supply. |
elektrik üretmekverbal expression (produce electricity) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) There are many alternative ways of generating electricity that are 'clean', such as solar, wind and hydro. |
İngilizce öğrenelim
Artık electricity'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
electricity ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.