İspanyolca içindeki casa ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki casa kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte casa'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki casa kelimesi ev, daire, ev, ev halkı, aile, ev halkı, barınak, ev, hedef, kamara, hanedan, üniversite koleji, kasa, ev, ev, konut, yurt, memleket, vatan, şirket, firma, yurt, ev, sıra ev, sıra villa, ev, ev, daire, ev, ev, yuva, ev, daire, evlendirmek, bağlamak, birleştirmek, evlendirmek, evlendirmek, ev sahibi, ev, yuvaya dönmek, yuvasına dönmek, yuvasına döndürmek, kumarhane, çiftlik evi, büyük müstakil ev, villa, genelev, umumhane, kerhane, ev sahibi, malikâne, büyük köşk, rehinci, rehin karşılığında borç veren kişi, evde çalışan kişi, imarethane, şehir evi, belediye binası, belediye sarayı, belediye binası, malikane, basit, belirgin/belirleyici özellik, plak şirketi, poker oyunu, Whitehall, malikane, memleket yolunda, eve giden, eve doğru, evde, yan evde, evine hoş geldin, ev kadını, ev hanımı, karavan, tek duvarla birbirine bitişik müstakil ev, taşınabilir ev, karavan, ev hanımı, ev kadını, vahşi hayvan koleksiyonu, santral, elektrik santralı, enerji santralı, (içinde kiracılar bulunan) apartman, oyuncak bebek evi, yüzer ev, karavan, spor kulübü binası, rahip evi, papaz evi, yazlık ev, (yetim/ihmal edilmiş çocukları alıp bakımlarını sağlayan) koruyucu ev/aile, ev partisi, evin hanımı, evin erkeği, pansiyon, giyim mağazası, toplum merkezi, hediyelik eşya dükkanı, merkez ofis, malikane, mobil ev, taşınabilir ev, huzurevi, müstakil ev, hayaletli ev, ağaç evi, Beyaz Saray, yazlık ev, kapı kapı dolaşıp şeker toplama, karavan ev, evde kalın emri, ev işleri anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
casa kelimesinin anlamı
ev, daire
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Se acaban de comprar su primera casa. Şirket, dar gelirli vatandaşlar için uygun fiyatlı meskenler inşa etmeyi kararlaştırdı. |
evnombre femenino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Su nueva casa tiene tres baños. Bu konutlarda iki adet banyo bulunmaktadır. |
ev halkı, aile
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Su casa es ruidosa y feliz. |
ev halkınombre femenino (figurado) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Toda la casa estaba triste por Mr. Saunders. |
barınaknombre femenino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Algunos animales construyen sus casas de paja. |
evnombre femenino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) ¿Vamos a mi casa o a la tuya? Benim eve mi gidelim yoksa seninkine mi? |
hedef(en juegos) (oyun) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Puedo llegar a casa con una tirada más de dados. |
kamara(mecliste) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El Parlamento Británico está en la Casa de los Comunes. |
hanedan(krallıkta) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La Casa Tudor gobernó de 1485 a 1603. |
üniversite kolejinombre femenino (facultad) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Las dos casas competirán en una regata de remo. |
kasanombre femenino (casino) (kumar) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nunca merece la pena jugar en el casino porque la casa siempre gana. |
evnombre femenino (de Dios) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Hablad bajo cuando entréis en la casa de Dios. |
ev, konut
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tienen una segunda residencia en el Mediterráneo. |
yurt, memleket, vatan
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Eché mucho de menos mi patria cuando estudiaba en el extranjero. |
şirket, firma(empresa) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Él trabaja en una agencia editorial. |
yurt(okul) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La facultad tiene seis colegios mayores. |
ev
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La vida es callada en nuestra pequeña casa. |
sıra ev, sıra villanombre femenino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Las casas de la ciudad por lo general comparten sus paredes con edificios similares. |
evnombre femenino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La casa estaba sujeta a impuestos. |
ev, daire(argo) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tras la cena fueron a su casa a ver la televisión. |
ev(formal) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El millonario contrató a un diseñador famoso para que diseñara su nuevo domicilio. |
ev, yuva(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) A Jane no le atrae la idea de tener una profesión, prefiere la vida en el hogar. |
ev, daire(ES) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Qué lindo piso que tienes. |
evlendirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
bağlamak(figurado) (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
birleştirmekverbo transitivo (figurado) (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) A ver si puedo casar estas tazas con algún plato. |
evlendirmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El sacerdote los casó con una bonita ceremonia. |
evlendirmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El padre, lleno de orgullo, casó a su hija con un médico. |
ev sahibi(takım) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) El equipo local va a ganar el partido. |
evlocución adverbial (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Vámonos a casa. Haydi, eve gidelim. |
yuvaya dönmeklocución verbal (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Esta paloma siempre es la más rápida en volver a casa. |
yuvasına dönmek(güvercin) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Las palomas que vuelven a casa pueden usarse para enviar mensajes. |
yuvasına döndürmeklocución verbal (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Consiguió hacer volver a casa a la paloma desde Francia a Inglaterra. |
kumarhane
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Muchos estados han abierto casinos para atraer a los turistas. |
çiftlik evi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Todo el mundo se reunió en la alquería para la cena de Acción de Gracias. |
büyük müstakil ev, villa
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La villa se alzaba rodeada de varios acres de jardines. |
genelev, umumhane, kerhane
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ev sahibi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Jeff estaba emocionado por comprar su primera casa y convertirse en propietario. |
malikâne, büyük köşk
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Este fin de semana dejaremos la ciudad y visitaremos nuestro palacete en el campo. |
rehinci, rehin karşılığında borç veren kişi(de una casa de empeños) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El prestamista me ofreció doscientos dólares por mi collar de oro. |
evde çalışan kişi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Debido a su pobre estado de salud, Sharon es una teletrabajadora. |
imarethane(tarihi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) ⓘEsta oración no es una traducción de la original. Geçmişte yoksullar için imarethaneler kurulmuştu. |
şehir evi(ES) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
belediye binası, belediye sarayı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El FBI lanzó una investigación a la corrupción dentro del ayuntamiento. |
belediye binası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Esta noche hay reunión en la municipalidad. |
malikane
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
basit
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
belirgin/belirleyici özellik
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La risa peculiar de Eugene era su característica distintiva. |
plak şirketi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
poker oyunu(naipes) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) En béisbol, el 3 y el 9 son comodín. |
Whitehall(casa de gobierno británica) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
malikane
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
memleket yolunda
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Después de doce meses en altamar, Connor iba de vuelta a casa. |
eve giden
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
eve doğru
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Al último minuto decidí no ir a París y volví camino a casa. |
evdelocución adverbial (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Dejé la cartera en casa. |
yan evde
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Vive al lado con su madre y media docena de gatos. |
evine hoş geldininterjección (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) Has estado fuera durante siglos. ¡Bienvenido a casa! |
ev kadını, ev hanımılocución nominal femenina (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Zoe preferiría tener una carrera antes que ser ama de casa. |
karavan(AmL) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Edward enganchó la casa rodante al auto y la familia se fue de vacaciones. |
tek duvarla birbirine bitişik müstakil ev
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Viven en un chalet adosado, a 32 kilómetros de Londres. |
taşınabilir ev, karavan(AmL) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La familia de Becka vive en una casa rodante. |
ev hanımı, ev kadınılocución nominal con flexión de género (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ellen es ama de casa y a veces es voluntaria en el albergue de animales. |
vahşi hayvan koleksiyonu
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El zoológico tenía una colección de animales africanos en peligro de extinción. |
santral, elektrik santralı, enerji santralı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La mayoría de los hombres del pueblo trabajaban en la central eléctrica. |
(içinde kiracılar bulunan) apartman(edificio) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Creció en un bloque de viviendas de alquiler en la zona más pobre de la ciudad. |
oyuncak bebek evi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Edgar construyó una elaborada casa de muñecas para su nieta. |
yüzer evlocución nominal femenina (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Phil pasó diez años viviendo en una casa flotante. |
karavan(AmL) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Viajamos por el país en una casa rodante. |
spor kulübü binası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
rahip evilocución nominal femenina (de un pastor protestante) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El pastor invitó a mi familia a cenar en su casa parroquial. |
papaz evi(Anglikan kilisesinde) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yazlık ev(Fransa) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(yetim/ihmal edilmiş çocukları alıp bakımlarını sağlayan) koruyucu ev/aile(ES) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Antes de ser adoptada, pasó tres años en una casa de acogida. |
ev partisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ayer fuimos a una fiesta en una casa. Anoche no pude dormir porque los vecinos tenían una ruidosa fiesta en la casa. |
evin hanımınombre femenino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quisiera hablar con la señora de la casa. |
evin erkeğilocución nominal masculina (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Jim se convirtió en el hombre de la casa después de la muerte de su padre. |
pansiyon
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Unos amigos y yo nos vamos a alojar en una casa de huéspedes este verano. |
giyim mağazası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El centro comercial tiene una tienda de ropa que vende todos los estilos que me gustan. |
toplum merkezi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Las actividades de verano del centro comunitario mantienen a los niños alejados de la calle. |
hediyelik eşya dükkanı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Si necesitas comprar algo para el cumpleaños de tu hermano, hay una tienda de regalos en la esquina. |
merkez ofislocución nominal femenina (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La casa central está en Londres, pero tienen sucursales en Bristol y en Leeds. |
malikanenombre femenino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) En Galicia, la casas señoriales se llaman pazos, y en Andalucía cortijos. |
mobil ev, taşınabilir ev
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mientras ahorrábamos para comprarnos una casa, alquilamos una casa rodante en las afueras del pueblo. |
huzurevi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Todos los fines de semana visito a mi abuela en la casa de reposo. |
müstakil ev
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mis ancianos suegros viven en una vivienda independiente en Staines. |
hayaletli ev
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ruidos extraños salieron de la casa embrujada por la noche. |
ağaç evilocución adverbial (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cuando se aburren, los niños juegan en su casa en el árbol. |
Beyaz Saraynombre propio femenino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El presidente Obama y su familia vivieron en la Casa Blanca desde enero del 2009 hasta enero del 2017. |
yazlık ev(deniz kenarında) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ella me ha invitado una semana a su casa de la playa. |
kapı kapı dolaşıp şeker toplama(Cadılar Bayramı'nda) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
karavan ev
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
evde kalın emri
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ev işlerilocución nominal masculina No dejes que el trabajo de la casa te quite todo el día. |
İspanyolca öğrenelim
Artık casa'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
casa ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.