İspanyolca içindeki representar ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki representar kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte representar'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki representar kelimesi betimlemek, tasvir etmek, simgelemek, sembolize etmek, sahneye koymak, tekabül etmek, karşılık gelmek, temsil etmek, oynamak, canlandırmak, temsil etmek, temsilciliğini yapmak, (rol) oynamak, canlandırmak, betimlemek, (sanat, vb.) icra etmek/yorumlamak, sahneye koymak, temsil etmek, çağrıştırmak, çağrışım yapmak, toplamı olmak, vekalet etmek, oynamak, icra etmek, anlatmak, tasvir etmek, örnek oluşturmak, örnek teşkil etmek, tipik bir örneği olmak, anlamına gelmek, manasına gelmek, demek olmak, sahnelemek, sahnelemek, sahneye koymak, temsil etmek, simgelemek, sahnelemek, temsil etmek, işareti olmak, göstergesi olmak, delalet etmek, sahnelemek, sahneye koymak, temsil etmek, somutlaştırmak, koreografisini üstlenmek, yeniden canlandırmak, -mış gibi yapmak/göstermek, rolü yapmak, rol almak, rolünü oynamak, vekalet etmek, yanlış tanıtmak, yerini almak, kaydetmek, kayda geçirmek, canlandırmak, oynamak, menajerliğini yapmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
representar kelimesinin anlamı
betimlemek, tasvir etmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Esta pintura abstracta representa el concepto que el artista tiene de la maternidad. Soyut resim, ressamın annelik kavramına ilişkin anlayışını tasvir ediyor. |
simgelemek, sembolize etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El color rojo representa la sangre. Kırmızı renk, kanı simgeler. |
sahneye koymakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Representan "Esperando a Godot" toda la semana. |
tekabül etmek, karşılık gelmekverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El cero representa "no" y el uno representa "si". |
temsil etmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La mariposa representa una clase de insecto. |
oynamak, canlandırmakverbo transitivo (rol) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Fue el primer americano que representó Hamlet en un escenario. |
temsil etmekverbo transitivo (siyaset) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El presidente representa a los votantes. |
temsilciliğini yapmakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Sara está aquí para representar a su jefe. |
(rol) oynamak, canlandırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ellos representaron un paso de comedia para divertir a la muchedumbre. Kalabalığı eğlendirmek için küçük bir skeç canlandırdılar. |
betimlemekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Me gusta que las esculturas representen cosas que puedo reconocer. Heykellerin tanıyabileceğim şeyleri betimlemesini isterim. |
(sanat, vb.) icra etmek/yorumlamak(arte) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El artista ha representado a su caballo con gran habilidad. |
sahneye koymakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El grupo de teatro representó una de las obras de Shakespeare. |
temsil etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) En el arte, una paloma frecuentemente representa la paz. |
çağrıştırmak, çağrışım yapmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La obra representaba la vida familiar a principios del siglo XX. |
toplamı olmakverbo transitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Las mujeres en Gran Bretaña ahora representan casi la mitad de la fuerza de trabajo. |
vekalet etmek(birisine) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tendré que representar a mi hermano ausente. |
oynamak, icra etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La compañía representará algunas escenas de Shakespeare. Tiyatro topluluğu Shakespeare'den birkaç sahne icra edecek. |
anlatmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La poetisa representó a su amante como un héroe épico. |
tasvir etmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El antiguo estilo de vestir de la tribu está representado en el dibujo. |
örnek oluşturmak, örnek teşkil etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tu pésima actitud encarna todo lo que esta mal con la gente hoy en día. |
tipik bir örneği olmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
anlamına gelmek, manasına gelmek, demek olmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La "UU" en EE.UU. significa "unidos" |
sahnelemek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Eduardo y Diana actuaron en la primera escena de la obra. |
sahnelemek, sahneye koymak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El director hizo que los actores interpretaran la escena nuevamente con un énfasis un poco diferente. |
temsil etmek, simgelemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Estas protestas simbolizan el descontento de la gente. |
sahnelemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Próximamente haremos Hamlet. |
temsil etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El cuadro retrata la pobreza de aquella época. |
işareti olmak, göstergesi olmak, delalet etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Un viento como este significa que una tormenta se avecina. |
sahnelemek, sahneye koymak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La compañía teatral puso en escena una comedia el otoño pasado. |
temsil etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) A Frank lo representa su abogado. Ahmet'i avukatları temsil edecek. |
somutlaştırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El profesor materializó la teoría con ejemplos. |
koreografisini üstlenmek(bale, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yeniden canlandırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Cada año, la ciudad recrea una batalla que sucedió allí durante la guerra civil. |
-mış gibi yapmak/göstermek, rolü yapmak(figurado) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La policía se disfrazó de prostituta para arrestar a los clientes. |
rol almak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Me gustaría interpretar un papel en el musical del colegio, así que voy a hacer una audición. |
rolünü oynamak(formal) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Humphrey Bogart e Ingrid Bergman coprotagonizaron Casablanca, y Dooley Wilson representó el papel de Sam. |
vekalet etmek(birisine) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ursula reemplazará a (or: remplazará a) su jefe mientras este está ausente. |
yanlış tanıtmaklocución verbal (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El político representó su imagen inadecuadamente, haciéndose pasar como humanitario cuando en realidad era un belicista. |
yerini almak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Para explicarle el accidente a sus amigos, Gavin usó el vaso de cerveza para representar al coche y el posavasos para representar al peatón. |
kaydetmek, kayda geçirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Usa esta tabla para representar mediante gráficos tu progreso mientras pierdes peso. |
canlandırmak, oynamak(bir karakteri) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Representó al profesor en la obra. |
menajerliğini yapmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
İspanyolca öğrenelim
Artık representar'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
representar ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.