İspanyolca içindeki transporte ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki transporte kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte transporte'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki transporte kelimesi bir yerden bir yere taşımak/götürmek/nakliye etmek, perdesini değiştirmek, mest etmek, yerini değiştirmek, aktarmak, taşımak, nakletmek, feribotla taşımak, götürmek, nakletmek, nakletmek, taşımak, götürmek, bırakmak, taşımak, taşımak, göndermek, taşımak, getirmek, getirip götürmek, taşımak, ulaşım, taşıt, araç, taşıma, nakliye, nakliyat, ulaşım, taşıma, nakliye, nakil, sevk, nakliye, nakliyat, taşıma, kamyonculuk, ulaşım, taşıma, taşıma, nakliye, nakliye, taşıma, tır kamyonu, taşımak, hava yoluyla taşımak, ceset torbası, el arabası ile taşımak/götürmek, çatallı kaldırıcıyla/forkliftle taşımak, boru hattıyla ulaştırmak, otobüsle taşımak, uçakla taşımak, uçakla götürmek, (paket, sevkiyat, vb.) bir gün içinde göndermek, kamyonla taşımak/götürmek, karavanla/minibüsle taşımak/götürmek, el arabasıyla taşımak/götürmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
transporte kelimesinin anlamı
bir yerden bir yere taşımak/götürmek/nakliye etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Los camiones transportaron la mercancía de la fábrica a los puntos de venta por todo el país. |
perdesini değiştirmekverbo transitivo (müzik) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) María transportó la canción a un nuevo tono. |
mest etmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Al llegar a la cima de la montaña, la joven pareja fue transportada por el glorioso panorama que se abría ante sus ojos. |
yerini değiştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
aktarmakverbo transitivo (contabilidad) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Transporte el total de los parciales a la columna de la derecha. |
taşımak, nakletmekverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El camión transporta carga a través del país. |
feribotla taşımakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La barca se usaba para transportar bienes por el río. |
götürmek, nakletmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Josh se compró un camión para poder ganarse la vida transportando bienes. |
nakletmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Este caño transporta agua. |
taşımak, götürmek(por aire) (birisini uçakla, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El helicóptero transportó al alpinista herido al hospital. |
bırakmak(formando balsas) (nehirden aşağı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Transportó los troncos río abajo. |
taşımak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Estas tuberías transportan agua al calentador. |
taşımakverbo transitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
göndermek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La compañía fletó los bienes a Nueva York. |
taşımak(uçak) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El avión a reacción llevó el transbordador a la plataforma de lanzamiento. |
getirmek(taşımak anlamında) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Lleva esta silla a la otra habitación. ⓘEsta oración no es una traducción de la original. O sandalyeyi buraya getirir misin? |
getirip götürmek(yolcu, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Hay un autobús que transporta a la gente de los aparcamientos a la entrada del parque de atracciones. |
taşımak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mark llevó a los niños del colegio a la clase de natación. |
ulaşım
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los autobuses proporcionan transporte por toda la ciudad. |
taşıt, araç
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) ¿Qué tipo de transporte usas para ir a trabajar? Para los adolescentes, tener su propio transporte les ayuda a ser más independientes. |
taşımanombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Necesitamos organizar el transporte del cuadro al museo. |
nakliye, nakliyatnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El transporte de la mercancía tomó más tiempo del esperado. |
ulaşım
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El transporte de bienes a lo largo de la frontera está entorpecido por varios controles. |
taşıma, nakliyenombre masculino (de bienes) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) ¿Cuánto pagas por el transporte alrededor del país? |
nakil, sevknombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Rita encontró un trabajo que coordina el transporte de bienes por todo el país. |
nakliye, nakliyat, taşıma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La empresa está revisando el presupuesto para transportes. |
kamyonculuk
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ulaşım
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los organizadores del evento organizaron el transporte de los que acudieron. |
taşıma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El envío y el transporte siempre encarecen los costes. |
taşıma, nakliye
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El transporte de productos por vía aérea puede tener impuestos. |
nakliye, taşımanombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Una buena logística puede acelerar el transporte de los productos al mercado. |
tır kamyonu
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El conductor desenganchó el transporte de la cabina. |
taşımak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cada año, esta aerolínea transporta a cientos de miles de personas a sus destinos vacacionales. |
hava yoluyla taşımak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Bir helikopter, yaralı dağcıyı hava yoluyla hastaneye taşıdı. |
ceset torbasınombre femenino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La policía se llevó el cuerpo en una bolsa para transportar cadáveres. |
el arabası ile taşımak/götürmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
çatallı kaldırıcıyla/forkliftle taşımak(MX., PR, CO) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Transporta esa carga con el montacargas hasta el fondo del depósito. |
boru hattıyla ulaştırmaklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La compañía va a transportar el petróleo por medio de una tubería hasta una refinería. |
otobüsle taşımak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Llevaban a los chicos a escuelas fuera de sus barrios en un esfuerzo por eliminar la segregación. |
uçakla taşımak, uçakla götürmek(bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) El piloto transportaba el cargamento de una ciudad a otra por avión. |
(paket, sevkiyat, vb.) bir gün içinde göndermek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La empresa transportó por la noche los productos del cliente. |
kamyonla taşımak/götürmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La compañía transportó la mercancía en camión hasta su destino. |
karavanla/minibüsle taşımak/götürmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La empresa repartidora transportó en furgoneta la mercancía para los clientes. |
el arabasıyla taşımak/götürmeklocución verbal (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Los hombres llevaban la tierra en carretilla lejos del agujero. |
İspanyolca öğrenelim
Artık transporte'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
transporte ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.