İtalyan içindeki esperto ne anlama geliyor?
İtalyan'deki esperto kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte esperto'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki esperto kelimesi uzman, bilirkişi, eksper, usta, erbap, uzman, usta, uzman, uzman, becerikli, marifetli, bir konuda derin bilgi sahibi kimse, uzman, erbap, uzman, erbap, konusunda uzman, uzman, uzman, eksper, deneyimli, tecrübeli, usta, bilgili, usta, işini iyi bilen, becerikli, yetenekli, kabiliyetli, deneyimli, tecrübeli, uzman, ehil, tecrübeyle öğrenilmiş (beceri, vb.), (kişi) yüze gülen, yapmacık, kaypak, alim, uzman, deneyimli, tecrübeli, uzman, bilirkişi, kıdemli, usta, vasıflı, kalifiye, usta, işinin ehli, bilgili, eksper, uzman, erbap, problem çözücü, sorun giderici, deneyimli kimse, tecrübeli kimse, ustaca, incelemeci, uzman, uzman, fizikçi, fizik uzmanı, finans uzmanı, maliye uzmanı, usta, derin bilgisi olmak, çok iyi bilmek, kıdemli, bilgili, becerikli, tecrübeli, bilgili, tecrübeli, deneyimli, bilgili olmak, bilgi sahibi olmak, deneyim sahibi, becerikli, aşina, becerikli, becerikli, uzmanlaşmak, yetenekli, kabiliyetli anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
esperto kelimesinin anlamı
uzman, bilirkişi, eksper, usta
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Se vuoi saperne di più sulle rane, John è un esperto in materia. |
erbapsostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sono un esperto nell'identificare le farfalle. |
uzman, usta
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Frank è un nuotatore esperto. |
uzman(görüş, vb.) La polizia ha consultato un medico per avere un parere esperto. |
uzman
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Lisa ha scritto la sua tesi di dottorato su Foucault, quindi è un'esperta in materia. |
becerikli, marifetliaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Lei è un avvocato molto esperto. |
bir konuda derin bilgi sahibi kimse, uzman, erbapsostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Bob è un esperto di vini. |
uzman, erbapsostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) È un esperto di bridge noto a livello internazionale. |
konusunda uzman(conoscenza) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il mio insegnante di storia è particolarmente esperto del periodo Tudor. |
uzmanaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) È un esperto tiratore. |
uzman, ekspersostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Faremmo meglio a consultare gli esperti per farlo analizzare. |
deneyimli, tecrübeli, ustaaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Sono trent'anni che John guida, il che fa di lui un guidatore esperto. |
bilgili
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Lo studente universitario era molto esperto. |
usta, işini iyi bilenaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Naomi è un'abile pianista. |
becerikli, yetenekli, kabiliyetliaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Annie è una ricercatrice molto competente. |
deneyimli, tecrübeliaggettivo (figurato) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ralph è un esperto falegname ed è molto abile. |
uzman, ehilsostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Diceva di essere un professionista delle parole crociate. |
tecrübeyle öğrenilmiş (beceri, vb.)
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
(kişi) yüze gülen, yapmacık, kaypakaggettivo (mecazlı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Glenn è un venditore esperto. |
alimsostantivo maschile (studioso illustre) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) È un esperto di testi antichi. |
uzmanaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Un ottimo reporter svelò lo scandalo. |
deneyimli, tecrübeli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Liam è un abile oratore e sa come coinvolgere il suo pubblico. |
uzman, bilirkişi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un perito industriale dice che il nostro nuovo prodotto è destinato al successo. |
kıdemli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
usta(informale) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Quel Frank è un muratore provetto. |
vasıflı, kalifiyeaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Walter è un operaio abile, non dovrebbe avere alcun problema a fare questo. |
usta, işinin ehliaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) È particolarmente abile nell'aiutare gli altri a sviluppare i propri punti di forza. |
bilgili
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
eksper, uzman, erbapsostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Rob si considera un intenditore di cioccolato. |
problem çözücü, sorun giderici
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
deneyimli kimse, tecrübeli kimse(esperto) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ascolta tuo padre quando si tratta dell'impresa di famiglia; è uno del mestiere. |
ustacaaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Questo armadio è fatto benissimo: è frutto di un lavoro molto abile. |
incelemecisostantivo maschile (figurato) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mark è uno studioso di politica estera. |
uzman
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
uzman(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) È venuto il tecnico del computer e ha sistemato il problema. |
fizikçi, fizik uzmanısostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il fisico ha pubblicato un articolo sulle nuove ricerche sull'elettromagnetismo. |
finans uzmanı, maliye uzmanısostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Atkins compare regolarmente in televisione come esperto finanziario. |
ustasostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il truffatore è un maestro di inganni. |
derin bilgisi olmak, çok iyi bilmekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Sono esperto in questa materia. |
kıdemlilocuzione aggettivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Nelle prime settimane in un nuovo posto di lavoro, se non si capisce qualcosa è una buona idea chiedere a un membro più esperto del personale. |
bilgili
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Non preoccuparti per Melanie, è una ragazza esperta. |
becerikli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Era esperto in molteplici campi della tecnica. |
tecrübeliaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Amanda lavorava come receptionist di un albergo, quindi è esperta di assistenza ai clienti. |
bilgili
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il ricercatore se ne intende molto del ciclo di vita del batterio E.Coli. |
tecrübeli, deneyimli(bir işte) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
bilgili olmak, bilgi sahibi olmakverbo intransitivo (bir konuda) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Quel professore se ne intende davvero di storia europea. |
deneyim sahibiaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Harry è a capo di un grande dipartimento, quindi è esperto nel coordinare uno staff. |
becerikliaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Mia madre è esperta nell'arte del cucito e della cucina. |
aşina(bir şeye) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Non ho saputo rispondere alla sua domanda perché non mi intendo dell'argomento. |
becerikli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Questa azienda è molto esperta di pubblicità. |
becerikliaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Patricia è esperta nel vendere. |
uzmanlaşmak(bir konuda) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) È diventato un esperto di chirurgia a cuore aperto in soli due anni. Sadece iki yıl içinde kalp ameliyatlarında uzmanlaştı. |
yetenekli, kabiliyetliaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) È bravissima nei cruciverba. Bulmaca çözmede çok yeteneklidir. |
İtalyan öğrenelim
Artık esperto'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
esperto ile ilgili kelimeler
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.