İtalyan içindeki strappo ne anlama geliyor?
İtalyan'deki strappo kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte strappo'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki strappo kelimesi yırtmak, zedelemek, yırtmak, çekip çıkarmak, koparmak, koparmak, yırtmak, yırtmak, güç bela kazanmak, (motor) teklemek, kılpayı kazanmak, koparmak, çıkarıp atmak, kaldırmak, yırtmak, yırtmak, yırtmak, kaçırmak, soyup çıkarmak, yırtmak, sökmek, söküp çıkarmak, kuvvetle çekmek, şantajla almak, harap etmek, kırmak, yırtmak, sökmek, yırtmak, parçalamak, veri çekmek, yırtmak, sökmek, çekip koparmak, parçalamak, kaşlarını almak, elde etmek, yırtık, kas incinmesi, yırtık, sökük, yırtık, yırtık, kesi, kuvvetli/güçlü çekiş, gezinti, çekiş, yırtık, sökük, kuvvetli çekiş, ani çekiş, yırtmak, koparmak, çıkarıp atmak, gülümsetmek, zorla çekmek, zorla çekip almak, koparmak, koparmak, ısırıp koparmak, kaldırmak, kökünden sökmek, çekip çıkarmak, otları yolmak, kırıp ayırmak, ot yolma, soymak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
strappo kelimesinin anlamı
yırtmak, zedelemekverbo transitivo o transitivo pronominale (muscolo) (kas, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Si è strappata un legamento del ginocchio e non potrà giocare. |
yırtmakverbo transitivo o transitivo pronominale (giysi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Si è strappato (or: lacerato) i calzoncini mentre si arrampicava su un albero. |
çekip çıkarmak, koparmakverbo transitivo o transitivo pronominale (una pianta) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ha strappato (or: sradicato) (or: estirpato) le erbacce dal terreno. |
koparmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ha staccato la coscia dal pollo e ha iniziato a mangiare. |
yırtmakverbo transitivo o transitivo pronominale (kağıt) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Gerald rilesse la sua poesia, decise che era orrenda e strappò il foglio in due. |
yırtmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Larry ha riso così forte che ha strappato i pantaloni. |
güç bela kazanmakverbo transitivo o transitivo pronominale (figurato: ottenere con fatica) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Owen sa come strappare un vantaggio da ogni situazione. |
(motor) teklemekverbo transitivo o transitivo pronominale (gergale) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Il motore del camion strappava in modo incoerente. |
kılpayı kazanmakverbo transitivo o transitivo pronominale (vittoria) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La squadra locale ha strappato la vittoria negli ultimi minuti di gioco. |
koparmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Gli uomini affamati strapparono la carne dall'osso. |
çıkarıp atmakverbo transitivo o transitivo pronominale (giysi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Vedendo lo specchio d'acqua fresca e luccicante, Steve si tolse velocemente i vestiti e si tuffò. |
kaldırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (figurato: distogliere) (televizyon başından, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
yırtmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Strapperò la lettera che mi hai scritto. |
yırtmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le guardie strapparono il passaporto davanti ai suoi occhi. |
yırtmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ha strappato via l'involucro per scoprire cosa c'era dentro. |
kaçırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (çorap, tayt, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mi sono smagliata le calze cercando di scavalcare la staccionata. |
soyup çıkarmakverbo transitivo o transitivo pronominale (boya, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Prima di mettere la nuova carta da parati devo strappare via quella vecchia dal muro. |
yırtmak, sökmek(giysi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Sembra che mia figlia si strappi sempre i vestiti. |
söküp çıkarmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
kuvvetle çekmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
şantajla almak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ivan estorse migliaia di dollari alla donna. |
harap etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Dopo dieci anni di guerra la città è distrutta. |
kırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ha spaccato l'asse salendoci sopra. Tahtayı üzerine basarak kırdı. |
yırtmak, sökmekverbo transitivo o transitivo pronominale (kumaş) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Quando lo scoprì, gli strappò i vestiti a brandelli. |
yırtmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Nell'impazienza di vedere il suo regalo, Naomi squarciò il pacco. |
parçalamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Spezzò in due la pera verde a mani nude. |
veri çekmekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'hacker è riuscito a estorcere dati sensibili dal sito del governo. |
yırtmak, sökmekverbo transitivo o transitivo pronominale (kumaş) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Paula si è strappata i pantaloni nuovi scavalcando una recinzione. |
çekip koparmakverbo transitivo o transitivo pronominale (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le donne urlavano e si strappavano i capelli. |
parçalamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) I cani fecero a pezzi la volpe. |
kaşlarını almakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Latie si toglie le sopracciglia una volta alla settimana. |
elde etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'insegnante cercò di carpire la risposta giusta agli studenti. |
yırtıksostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'è uno strappo sulla mia giacca. Ceketimde yırtık var. |
kas incinmesisostantivo maschile (muscolare) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il giocatore è uscito per uno strappo muscolare. |
yırtık, söküksostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Alla fine degli anni '80 era molto di moda indossare jeans con gli strappi. |
yırtıksostantivo maschile (kumaş) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La pioggia era entrata attraverso uno strappo dell'incerata. |
yırtık
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) I rovi hanno fatto uno strappo nella maglietta di Trevor. |
kesi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il veterinario scoprì una lacerazione sulla gamba del cane. |
kuvvetli/güçlü çekiş
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Con uno strattone Adam ruppe la catena. |
gezinti(araba, otobüs, vb. ile) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Grazie del passaggio, non sarei mai arrivato in tempo senza. |
çekiş(azione del tirare) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La sua forte tirata alla fine ha fatto cedere la corda. |
yırtık, söküksostantivo maschile (vestiti) (giysi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Bill trovò uno strappo nel maglione ma non ricordava come fosse successo. |
kuvvetli çekişsostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Glenn diede uno strattone alla corda e la campana suonò. |
ani çekişsostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Paul ha rimosso l'ascia dal tronco con uno strattone e si è messo al lavoro. |
yırtmak, koparmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ha strappato la pagina dal libro. Tüm parasını kumarda kaybeden oğlunu çok fena hırpaladı. |
çıkarıp atmakverbo transitivo o transitivo pronominale (formale) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tina ha estratto tutto il vecchio circuito elettrico dalla casa e ha fatto installare un impianto elettrico nuovo. |
gülümsetmekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La sua introduzione divertente strappò un sorriso agli spettatori. |
zorla çekmek, zorla çekip almak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'agente di polizia riuscì a strappare via la pistola dalla mano del rapinatore. |
koparmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Quando vedo una foto interessante sul giornale, spesso la strappo via. |
koparmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Strappò una pagina dalla rivista. Quando vedo una ricetta interessante sul giornale normalmente la strappo via. |
ısırıp koparmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Durante la rissa, uno dei ragazzi strappò via a morsi un pezzo dell'orecchio dell'altro ragazzo. |
kaldırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
kökünden sökmek, çekip çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il tornado strappò via l'intera casa e ne scoperchiò il tetto. |
otları yolmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mi aiuti a strappare le erbacce in giardino? |
kırıp ayırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Jason staccò un ramo dall'albero e lo usò come legna da ardere. |
ot yolma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
soymakverbo transitivo o transitivo pronominale (ağacın kabuğunu) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Se strappi la corteccia dall'albero, perderà tutta la sua linfa e morirà. |
İtalyan öğrenelim
Artık strappo'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
strappo ile ilgili kelimeler
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.