İzlandaca içindeki land ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki land kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte land'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki land kelimesi memleket, ülke, eyalet, Ülke anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

land kelimesinin anlamı

memleket

noun

Og hvar var þetta land sem hann átti að flytjast til?
Ve gitmesi emredilen o memleket tam olarak neredeydi?

ülke

noun

Bankinn hefur útibú um allt land.
Bankanın ülkenin her yerinde şubeleri var.

eyalet

noun

Ülke

proper

Bankinn hefur útibú um allt land.
Bankanın ülkenin her yerinde şubeleri var.

Daha fazla örneğe bakın

En þótt þeir hafi verið fluttir í burtu, munu þeir snúa aftur og land Jerúsalem verða þeirra eign. Þess vegna verður þeim enn á ný askilað til erfðalanda sinna.
Ve onlar sürgün edilmelerine rağmen geri dönüp Yeruşalem’e sahip olacaklar; bu nedenle mirasları olan ülkeye yeniden geri getirilecekler.
Fariđ í land!
Kıyıya çıkın!
Fólk vill sómasamleg og falleg heimili og eitthvert land með trjám, blómum og görðum.
İnsanlar uygun evler, ağaçlı, çiçekli ve bahçeli bir toprak parçası istiyorlar.
(b) Hvers vegna leiddi Guð Ísrael aftur heim í land sitt?
(b) Tanrı neden eski İsrail milletini Vaat Edilen Diyara tekrar yerleştirdi?
Ūau eiga ūetta risastķra land og viđ megum ekki fara út úr húsinu.
Bütün bu arsaları var ve bizim evden çıkmamız yasak.
Ūú sérđ ađ ūetta er Land Rover međ drifi á öllum hjķlum.
Gördüğün üzere, bu dört çekerli bir Land Rover.
8 Og í heilagri reiði sinni sór hann bróður Jareds, að hver sá, er eignaðist þetta fyrirheitna land, þaðan í frá og að eilífu, skyldi aþjóna sér, hinum eina sanna Guði, ella yrði þeim bsópað burt, þegar fylling heilagrar reiði hans kæmi yfir þá.
8 Ve O öfkesiyle Yared’in kardeşine yemin edip, bu vaadedilen diyara kim sahip olursa olsun, bundan böyle ve sonsuza dek O’na, tek ve gerçek Tanrı’ya hizmet etmesi gerektiğini, yoksa O’nun tüm öfkesi üzerlerine geldiği zaman ortadan silineceklerini söylemişti.
Í mörgum biblíuþýðingum er hebreska orðið ’erets þýtt „land“ en ekki „jörð“ en það er engin ástæða til að ætla að orðið ’erets í Sálmi 37:11, 29 takmarkist við landið sem Ísraelsþjóðinni var gefið.
İbranice erets kelimesi, birçok Mukaddes Kitap tercümesinde “Yer” değil “ülke” olarak tercüme edilmiş olsa da, Mezmur 37:11, 29’da geçen erets kelimesini eski İsrail ulusuna verilen ülkeyle sınırlandırmak için hiçbir neden yoktur.
Ég fer fyrst í land.
Karaya ilk ben çıkacağım.
Með því að leiða Ísrael aftur heim í land sitt til að endurbyggja musterið var Jehóva að sýna þessa kostgæfni.
İsrail’in, vatanına geri getirilmesi ve mabedin yeniden inşa edilmesi bu gayretin kanıtıydı.
Á morgun setjum viđ ūig á land.
Seni yarın karaya çıkaracağız.
12 Og ég mun styrkja þetta land gegn öllum öðrum þjóðum.
12 Ve bu ülkeyi bütün diğer uluslara karşı güçlü kılacağım.
12 Þegar Gyðingar sneru heim í land sitt má segja að nýju kerfi hafi verið komið á.
12 Yahudiler anavatanlarına döndüklerinde, bir anlamda yeni bir ortama girdiler.
Petta er okkar land.
Bu arazi bizim.
Um aldaraðir nefndu Kínverjar land sitt Zhong Guo, Miðjuríkið, af því að þeir voru sannfærðir um að Kína væri miðpunktur heimsins, ef ekki alheimsins.
Çinliler de, yüzyıllar boyunca, ülkelerini Zhong Guo ya da Orta Krallık olarak adlandırmışlardır; çünkü Çin’in, evrenin değilse de, dünyanın merkezi olduğuna inanıyorlardı.
Árið 1932 kom út 2. bindi bókarinnar Vindication. Þar var í fyrsta sinn bent á að spádómar Biblíunnar þess efnis að þjóð Guðs fengi að snúa heim í land sitt hafi ræst nú á tímum á andlegri Ísraelsþjóð en ekki bókstaflegri.
1932 yılında yayımlanan Vindication kitabının 2. Cildinde, Tanrı’nın halkının vatanına dönmesi hakkında Kutsal Kitapta bildirilen peygamberlik sözlerinin çağımızda İsrail milletiyle değil ruhi İsraille ilgili olarak gerçekleştiği ilk kez gösterildi.
Hið helga bandalag kaþólskra skipulagði vopnaða mótspyrnu gegn honum út um land allt.
Katolik Kutsal Birliği ona karşı ülkenin bir ucundan diğerine silahlı ayaklanmalar düzenledi.
5 Við skulum safna þessu fólki Drottins saman og halda niður til Sarahemlalands til bræðra okkar Nefíta og flýja land óvinanna, svo að okkur verði ekki tortímt.
5 Haydi, Rab’bin bu halkını toplayıp Zarahemla ülkesine, kardeşlerimiz Nefililer’in yanına gidelim ve düşmanlarımızın elinden kaçıp yok olmayalım.
Ég var frægur á því hvar þú ert að að því að það að það er limehouse vel þú gekk aftur til ásækja þig enn að vera punktur nú í heiminum allt í lagi fer að ná á flugvelli ein er Ali og L einn hvað er nafn af öðrum afborganir það er ekki budging eins vel í að kaupa land svartur tuttugu fimm dollara sól kerfi umbætur skák meistari hlaupandi í burtu sætur hægri en New York hvað er nafnið á húsinu formlega notar stað fangelsi nú hús The Crown perlum og
limehouse de hala uğramak için geri yürüdü nokta olmak zorunda şu anda dünya tamam havaalanının birini elde etmek için geçer ali ya l birinin adını ne olduğunu diğer geri ödemeleri bu arsa satın yanı budging değil siyah yirmi beş dolar güneş sistemi reformu satranç şampiyonu kaçmak tatlı hakkını ama new york binanın adı nedir resmen hapis bir yer kullanır şimdi taç mücevherleri ve evler
‚Ég veit að Jehóva ætlar að gefa ykkur þetta land,‘ segir hún við njósnarana.
Çaşıtlara, ‘Yehova’nın sizlere bu diyarı vereceğini biliyorum.
Begar hann gerdi árás, hörfudu Rússarnir af kaensku inn í sinn eigid land.
Saldırdığında, Ruslar ustalıkla ülkelerine geri çekildiler.
En þetta var skynsamlegt af Nefítum — þar eð Lamanítar voru óvinir þeirra, vildu þeir ekki láta þá þrengja að sér úr öllum áttum, og einnig vildu þeir tryggja sér land, sem þeir gætu flúið til að vild sinni.
Şimdi bu Nefililer’in akıllıca bir davranışıydı; Lamanlılar onların düşmanı olduklarından, onların her taraftan kendilerine eziyet etmelerine izin veremezlerdi; ve böylece kendi isteklerine göre kaçabilecekleri bir ülkeleri olacaktı.
Ég var að fá land sem liggur að þínu
Evet, senin çiftliğine komşu bir arazi aldιm
Hjálpi ég honum í leit hans ađ reyfinu, gerist ég svikari viđ land mitt og viđ ūig, Hekate.
Postu alması konusunda ona yardım edersem, ülkeme ve sana ihanet etmiş olacağım Hecate.
En 70 árum síðar hafði Jehóva sýnt miskunn og ástríka góðvild er hann leiddi þjóðina aftur heim í land sitt.
Fakat 70 yıl sonra, Yehova sevgi dolu inayetini göstererek o milleti yurduna geri getirdi.

İzlandaca öğrenelim

Artık land'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.