İzlandaca içindeki samræma ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki samræma kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte samræma'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki samræma kelimesi uymak, uydurmak, birbirine uymak, eşit, but anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

samræma kelimesinin anlamı

uymak

(match)

uydurmak

(conform)

birbirine uymak

(match)

eşit

(coordinate)

but

(coordinate)

Daha fazla örneğe bakın

Bæði ritarinn og starfshirðirinn sjá um að samræma aðgerðir til hjálpar óreglulegum boðberum. — Ríkisþjónusta okkar, nóvember 1987, bls.
Hem yazman hem de hizmet nazırı faaliyetsiz olanlarla ilgilenme çabalarını koordine etmekte önderlik ederler.—Tanrısal Hizmet Programı, Aralık 1987, s.
Hefur þú fundið hvöt hjá þér til að iðrast og taka stefnubreytingu til að samræma líf þitt vilja Jehóva?
Tövbe etmek üzere harekete geçirildiniz veya yaşam tarzınızı Yehova’nın iradesiyle uyum içine sokmak amacıyla değişiklikler yaptınız mı?
Stuttu síðar fór hún frá kærastanum sínum til að samræma líf sitt stöðlum Biblíunnar.
Kısa bir süre sonra, Eva Mukaddes Kitap standartlarına göre yaşamak için, erkek arkadaşını terk etti.
Og Jesús verður með manninum í þeim skilningi að hann fullnægir öllum þörfum hans, meðal annars þeirri að samræma líferni hans réttlátum lögum Guðs.
İsa, yaşam tarzını Tanrı’nın adil kanunları ile uyumlu hale getirme ihtiyacı da dahil olmak üzere, bütün ihtiyaçlarını karşılamak bakımından onunla birlikte olacak.
(Sálmur 37:10, 11; Orðskviðirnir 2:21) „Það tók mig langan tíma og mikla vinnu að samræma líf mitt siðferðiskröfum Guðs,“ viðurkennir Tony, „en með stuðningi Jehóva hefur mér tekist það.“
(Mezmur 37:10, 11; Süleymanın Meselleri 2:21) Tony şöyle söylüyor: “Yaşamımı Tanrı’nın standartlarına uygun duruma getirmek çok zaman aldı ve çok çaba sarf etmemi gerektirdi. Fakat Yehova’nın desteğiyle başardım.”
Í réttlátu umhverfi undir stjórn Guðsríkis verður þeim hjálpað að samræma líf sitt vegum Jehóva.
Onlar, Tanrı’nın Gökteki Krallığı altında adil bir ortamda, yaşamlarını Yehova’nın standartları ile uyumlu hale getirmek için yardım göreceklerdir.
Umsjónarmennirnir geta samt sem áður haft góða yfirumsjón með þessari hjálp, kannski með því að fela ákveðnum bróður að samræma þá hjálp sem einstaklingnum er veitt.
Bununla birlikte ihtiyarlar, bir kişiye sağlanacak yardımın düzenlenmesinde bir biraderi görevlendirerek, yakın bir ilgiyle yardıma nezaret edebilirler.
Námið hjálpaði honum að samræma líferni sitt Biblíunni og það vakti athygli þeirra sem til hans þekktu.
Mukaddes Kitaptan yaptığı inceleme, yaşamını temiz duruma getirmesine yardımcı oldu ve bu durum çevresindekilerin dikkatini çekti.
Ef ykkur skortir eitthvað upp á þessi einföldu atriði, þá hvet ég ykkur til að iðrast af hugrekki og samræma líf ykkar aftur reglum fagnaðarerindisins og réttlátri breytni.
Eğer kendinizi bu temel ilkelerden birinde eksik hissediyorsanız, o durumda sizleri cesurca tövbe etmeye ve hayatınızı sevindirici haberdeki doğru öğrenciliğin standartları ile tekrar uyumlu hale getirmeye teşvik ediyorum.
Eftir þetta fyrsta nám gerði ungi maðurinn skjótar breytingar til að samræma líf sitt stöðlum Biblíunnar.
İlk tetkikten itibaren bu genç adam hayatını hemen Mukaddes Kitabın standartlarına uydurmaya özen gösterdi.
Sá sem hefur það verkefni að samræma flutning opinberu fyrirlestranna ætti að hafa samband við hvern ræðumann með að minnsta kosti viku fyrirvara til að minna hann á verkefni hans.
Umumi konuşma düzenlemesi yapan birader her konuşmacıyla, konuşmanın verileceği tarihten en az bir hafta önce bağlantı kurup görevini hatırlatmalı.
Hvernig reyndu guðfræðingar kristna heimsins að samræma upprisukenninguna kenningunni um ódauðlega sál?
Hıristiyan âleminin ilahiyatçıları dirilme öğretisini ölümsüz can doktriniyle nasıl uyumlu hale getirmeye çalıştı?
Mikilvægt skref í þá átt að samræma safnaðarskipulagið hinni postullegu fyrirmynd var stigið árið (1879; 1886; 1895) þegar Bróðir Russell skrifaði um nauðsyn þess að velja (bóksala; öldunga; bræðraþjóna) í hverjum söfnuði til að hafa umsjón með hjörðinni. [jv bls. 206 gr.
Daniel 7:8’de sözü edilen ‘küçük boynuz’ (Roma kudretini; Anglo-Amerikan ikili dünya kudretini; Büyük Babil’i) simgeler. [8, kd 1.12.93 s. 9 par.
Endursetja og samræma
Sıfırla & & Eşzamanla
Samræma breytingar
Değişiklikleri Senkronize Et
Biblían er kröftug og getur hjálpað okkur að hætta rangri breytni og samræma líf okkar vilja hans.
Tanrısal hikmeti yansıtan bu engin kaynak, yanlış alışkanlıklardan kurtulmamız ve yaşamımızı Yehova’nın amacıyla uyumlu şekilde sürdürmemiz için çok güçlü bir yardımdır.
(Jóhannes 5:14) Engu að síður var hann umburðarlyndur gagnvart syndurum sem komu til hans og þráðu að samræma líf sitt vilja Guðs. — Lúkas 15:1-7.
(Yuhanna 5:14) Buna rağmen, o, kendisine yaklaşan ve yollarını Tanrı’nın yollarıyla uyumlu hale getirmek isteyen günahkârlara karşı hoşgörü gösterdi.—Luka 15:1-7.
Foreldrar, sem nota skynsemina og samræma þessar meginreglur, beita ekki svo hörðum aga að kalla mætti „misþyrmingu.“
Akıl yetilerini kullanan ve bu prensiplerle uyumlu hareket eden ana-babalar, “kaba” olduğu söylenebilecek bir disipline başvurmazlar.
Stundum hafa þeir reynt að samræma texta Biblíunnar kenningum sínum í stað þess að laga kenningar sínar að boðskap Biblíunnar.
Bu kişiler kendi savundukları öğretileri Kutsal Kitapla uyumlu hale getirmek yerine, bazen Kutsal Kitabı kendi öğretilerine uydurmaya çalıştılar.
▪ Hvernig er hægt að samræma hinar ólíku tölur sem gefnar eru upp um Ísraelsmenn og Júdamenn í talningu Davíðs?
▪ Bir kimse Davud’un sayımında İsrailliler ve Yahudalılar için verilen farklı sayıları nasıl bağdaştırabilir?
Nú átti Tony það erfiða verk fyrir höndum að samræma líf sitt siðferðiskröfum Biblíunnar.
Tony artık yaşamını Mukaddes Kitap standartlarıyla uyumlu duruma getirmek gibi zor bir görevle karşı karşıyaydı.
samræma ábyrgðastörfin
Sorumlulukları Dengelemek Gerekiyor
◆ Að þú sért að reyna að samræma rangar trúarhugmyndir því sem Biblían í raun segir?
◆ Yanlış dinsel düşünceleri Mukaddes Kitabın gerçekten öğrettiğiyle bağdaştırmaya çalıştığınız için mi?
Þegar Richard og Heike fóru að kynna sér Biblíuna með vottum Jehóva, fannst Richard eins og hann gæti ekki gert þær breytingar sem hann þurfti að gera til að samræma líf sitt háum stöðlum Biblíunnar.
Richard ve Heike Yehova’nın Şahitleriyle Mukaddes Kitabı incelemeye başladıklarında, Richard Tanrı’nın Sözünde bulunan yüksek standartlara uymak üzere yaşamında, görünürde imkânsız olan bazı değişiklikler yapması gerektiğini anlayınca yılgınlığa kapıldı.
Þegar okkur virðist sannleiksatriði stangast á við annað sannleiksatriði, þá skulum við reyna að samræma þau og sýna þau öllum þannig samræmd.“ — Jóhannes 6: 60-69.
Biz hakikatin görünüşte, başka bir hakikatle çeliştiğini gördüğümüzde onları bağdaştırmaya çalışalım ve herkese böylece bağdaşmış şekilde gösterelim.”—Yuhanna 6:60-69.

İzlandaca öğrenelim

Artık samræma'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.