Portekizce içindeki encher ne anlama geliyor?

Portekizce'deki encher kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte encher'ün Portekizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Portekizce içindeki encher kelimesi doldurmak, dolmak, kaplamak, doldurmak, doyurmak, doldurmak, şişirmek, doldurmak, doldurmak, boğmak, fazladan ekleme yapmak, takviye etmek, çok kötü olmak, yükselmek, tıkamak, ile doldurmak, tam olarak doldurmak, yüklemek, -i şişirmek, bol bol vermek, ile doldurmak, benzin pompalamak, benzin doldurmak, hava ile şişirmek, (hava ile) şişmek, garketmek, dırdır etmek, başının etini yemek, doldurmak, kaplamak, doldurmak, şişmek, boş laf, tıka basa yemek, tıkınmak, yorulmak, tıka basa yemek, koltukları kabarmak, aşırı yemek, alay etmek, dalga geçmek, alay etmek, içki alemi yapmak, tıka basa yemek, yakınmak, sızlanmak, dalga geçmek, alay etmek, takılmak, ile dalga geçmek, (gözyaşı, vb.) boşalmak/boşanmak, benzin almak, çok mutlu etmek, çok sevindirmek, uzatmak, kızdırmak, öfkelendirmek, içki içmek, alkol almak, başının etini yemek, depoyu doldurmak, içkili, içki içilen, çok sıkmak, tekrar doldurmak, yeniden doldurmak, çok yemek, sürekli hatırlatmak, sürekli hatırlatmak, kum ile doldurmak, tıka basa yemek, ağlamaklı olmak, pataklamak, kurşun yağdırmak, tıka basa yemek, aşırı yemek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

encher kelimesinin anlamı

doldurmak

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Ele encheu a garrafa com água.

Şişeyi suyla doldurdu.

dolmak

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

A garrafa d'água encheu rapidamente.

Su şişesi çabucak doldu.

kaplamak

(yer, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

As caixas encheram toda a sala de estoque.

doldurmak

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Joseph encheu o buraco com cimento para concertar o vazamento.

doyurmak

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Ela estufou as crianças dando um monte de batatas para elas.

doldurmak

verbo transitivo

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Encha sua xícara antes que eles parem de servir chá.

şişirmek

(com ar)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Marilyn está enchendo o pneu da bicicleta.

doldurmak

verbo transitivo (bardak, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Brendan encheu minha taça de vinho.

doldurmak

verbo transitivo (benzin, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Alison encheu o tanque de gasolina.

boğmak

(birisini hediyeye, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

fazladan ekleme yapmak, takviye etmek

(figurado: adicionar algo extra)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Josh está enchendo seu discurso; ainda não está longo o suficiente.

çok kötü olmak

(figurado)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Esse filme encheu. Vamos mudar o canal.

yükselmek

(maré) (deniz)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

A maré alta subiu às três da tarde de hoje.

tıkamak

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

O cano estava vazando, por isso Ben o encheu com estopa.

ile doldurmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

tam olarak doldurmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

yüklemek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

-i şişirmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

bol bol vermek

(figurado)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

A avó de Karen sempre a cobria de presentes toda vez que a visitava.

ile doldurmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

benzin pompalamak, benzin doldurmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Petra abasteceu o tanque do seu carro com gasolina.

hava ile şişirmek

(encher com gás, ar)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

(hava ile) şişmek

(estar cheio de gás, ar)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

garketmek

verbo transitivo

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

dırdır etmek, başının etini yemek

(BRA, figurado, informal)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Não aguento meu padrasto; ele está sempre me enchendo o saco.

doldurmak

verbo transitivo (informal: encher demais)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Tom entupiu sua mochila com coisas inúteis.

kaplamak

verbo transitivo (cobrir com algo)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

A foto mostrou os noivos cobertos de confete.

doldurmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

A equipe do candidato lotou o salão com apoiadores.

şişmek

(havayla)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

boş laf

(figurado, informal)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

tıka basa yemek, tıkınmak

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

Tania não tinha comido o dia inteiro, por isso ela empanturrou-se assim que teve chance.

yorulmak

(bir şeyi yapmaktan)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

tıka basa yemek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Ele empanturrou-se de carne e queijo.

koltukları kabarmak

(encher-se de orgulho ou arrogância) (mecazlı)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

aşırı yemek

(bir şeyden)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Quando eu estou triste, empaturro-me de chocolate.

alay etmek, dalga geçmek

(informal)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

Os colegas de classe de Patricia descobriram a paixão dela por Henry e a estavam atazanando sem piedade.

alay etmek

(informal)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Os colegas de Adam o atazanaram por causa de seu gosto para roupas.

içki alemi yapmak

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

Estudantes universitários embebedando-se em festas se tornou um problema amplamente difundido.

tıka basa yemek

(figurado, informal)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

yakınmak, sızlanmak

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

Alan disse às crianças que sabia que estavam com fome, mas que levaria mais tempo para preparar o almoço se elas continuassem reclamando o tempo todo.

dalga geçmek, alay etmek, takılmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

ile dalga geçmek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

(gözyaşı, vb.) boşalmak/boşanmak

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

benzin almak

(araç)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

çok mutlu etmek, çok sevindirmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

uzatmak

expressão (informal) (yazı)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

kızdırmak, öfkelendirmek

(figurado, informal)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Esse cara realmente me tira do sério!

içki içmek, alkol almak

(BRA: informal, gíria)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

Emily e as amigas dela estão enchendo a cara e fofocando novamente.

başının etini yemek

(birisinin)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Carlos resmungou com sua mãe até que ela deixou ele ir à casa do melhor amigo.

depoyu doldurmak

(araç)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

içkili, içki içilen

expressão (figurado, beber)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

çok sıkmak

(enfadar) (birisini)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

tekrar doldurmak, yeniden doldurmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

çok yemek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

sürekli hatırlatmak

(BRA, figurado, informal)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Queria que meus pais parassem de me encher o saco sobre os perigos de fumar.

sürekli hatırlatmak

expressão verbal (BRA, figurado, informal)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Paulo encheu o saco da esposa para ela ir ao médico.

kum ile doldurmak

locução verbal

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Eles encheram de areia as costas artificiais da ilha para fazer praias.

tıka basa yemek

(figurado, informal)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

ağlamaklı olmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

Craig ficou emocionado quando alguém mencionou sua falecida esposa.

pataklamak

expressão verbal (gíria, figurado: bater)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

O pai de Polly disse que daria uma coça nela se ela chegasse tarde em casa outra vez.

kurşun yağdırmak

expressão verbal

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

tıka basa yemek, aşırı yemek

expressão verbal

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

Portekizce öğrenelim

Artık encher'ün Portekizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Portekizce içinde arayabilirsiniz.

encher ile ilgili kelimeler

Portekizce içindeki avolumar ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki cabeça ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki caco ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki cara ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki cuca ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki encerrado ne anlama geliyor?

Portekizce içindeki encerramento ne anlama geliyor?