Portekizce içindeki estilo ne anlama geliyor?
Portekizce'deki estilo kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte estilo'ün Portekizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Portekizce içindeki estilo kelimesi tarz, üslup, (sanatsal) stil, biçem, üslup, tarz, zerafet, şıklık, giyim tarzı, stil, tür, çeşit, üslup, boyuncuk, lüks, üslup, stil, tarz, tasarım, konuşma tarzı, konuşma biçimi, stil, stil, tarz, stil, tarz, stil, klaslık, klas olma, tarz, stil, ton, güzel/iyi ortam, tarz, özellik, havalı bir şekilde, yaşam tarzı, yaşam biçimi, saç şekli, yaşam biçimi, modası geçmek, serbest stil, serbest, serbest, yaşam tarzı, hayat tarzı, serbest stilde, arzu edilen yaşam tarzı, lüks içinde yaşamak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
estilo kelimesinin anlamı
tarz, üslupsubstantivo masculino (maneira) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ela tem um estilo todo próprio. Şımarık tavrıyla hayranlarını çileden çıkardı. |
(sanatsal) stil, biçem, üslup, tarzsubstantivo masculino (características artísticas) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Van Gogh tem um estilo distintivo de pintura. Van Gogh'un kendine özgü bir stili (or: üslubu) vardır. |
zerafet, şıklıksubstantivo masculino (elegância) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ela usa suas roupas com estilo. ⓘEsta frase não é uma tradução da frase em inglês Şıklığıyla izleyenleri büyüledi. |
giyim tarzı, stilsubstantivo masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tür, çeşitsubstantivo masculino (tipo) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
üslupsubstantivo masculino (literário) (edebi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
boyuncuksubstantivo masculino (de planta) (bitkilerde) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
lüks
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
üslup, stil, tarzsubstantivo masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Shaun sempre se veste com muito estilo. |
tasarımsubstantivo masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
konuşma tarzı, konuşma biçimi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) A elocução do candidato precisava melhorar antes do debate. |
stilsubstantivo masculino (yüzme) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
stil(moda) (moda) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Gosto do estilo dela; é parte urbano, parte punk. |
tarz, stil
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Realmente gosto do estilo daquela casa. É neogótico? |
tarz, stilsubstantivo masculino (maneira) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Os outros não compartilhavam seu estilo conservador. |
klaslık, klas olmasubstantivo masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tarz, stilsubstantivo masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) O estilo moderna usa cores mais brilhantes. |
tonsubstantivo masculino (modo) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) A casa dela é decorada com um estilo bem suave. |
güzel/iyi ortam(estrangeirismo) (resmi olmayan dil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) O local tem uma vibe amigável, relaxada e o código de vestimenta é casual. |
tarz
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Brad tem muita atitude; ele tem estilo e é popular com as garotas. |
özellik(figurado) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
havalı bir şekildelocução adverbial (figurado, de forma impressionante) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
yaşam tarzı, yaşam biçimi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Karen gostava de viver numa cidade grande porque aquilo lhe dava o tipo de estilo de vida do qual ela gostava. |
saç şekli(corte de cabelo) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yaşam biçimi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Para muitas pessoas, o uso de dispositivos móveis de computação tornou-se um estilo de vida. |
modası geçmeklocução verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Camisas havaianas saíram de estilo depois dos anos 60. |
serbest stil(spor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
serbest(natação) (yüzme, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
serbestlocução adjetiva (stil) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
yaşam tarzı, hayat tarzı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) O estilo de vida deles é materialista demais para meu gosto. |
serbest stildelocução adverbial (spor) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
arzu edilen yaşam tarzı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ben se mudou para a Califórnia para tentar experimentar o estilo de vida de lá. |
lüks içinde yaşamak(informal) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
Portekizce öğrenelim
Artık estilo'ün Portekizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Portekizce içinde arayabilirsiniz.
estilo ile ilgili kelimeler
Portekizce sözcükleri güncellendi
Portekizce hakkında bilginiz var mı
Portekizce (português), Avrupa'nın İber yarımadasına özgü bir Roma dilidir. Portekiz, Brezilya, Angola, Mozambik, Gine-Bissau, Cape Verde'nin tek resmi dilidir. Portekizce, 215 ila 220 milyon anadili ve 50 milyon ikinci dil konuşanı olmak üzere toplamda yaklaşık 270 milyona sahiptir. Portekizce genellikle dünyada en çok konuşulan altıncı dil, Avrupa'da üçüncü sırada yer alır. 1997'de kapsamlı bir akademik çalışma, Portekizce'yi dünyadaki en etkili 10 dilden biri olarak sıraladı. UNESCO istatistiklerine göre, Portekizce ve İspanyolca, İngilizce'den sonra en hızlı büyüyen Avrupa dilleridir.