Fransızca içindeki bande ne anlama geliyor?
Fransızca'deki bande kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte bande'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki bande kelimesi uzun parça, şerit, bant kaydı, teyp kaydı, ince şerit, bant, sargı, şerit, çizgi, çete, bandaj, sargı, şerit, bölge, çete, parça, şerit, grup, bant, film makarası, yol, patika, sargılı, parça, arkadaş grubu, ekip, ekip, grup, takım, grup, topluluk, geminin yan yatması, karga sürüsü, bandajlamak, sargı ile sarmak, germek, kasmak, sarmak, sargı ile sarmak, sargılamak, bandajlamak, sarmak, çiçek tarhı, (film) müzik kaydı, (sinema filmi, vb.) fragman, fragman, korse balinası, bant genişliği, geniş bant internet erişimi, çizgi roman, film müziği, video bandı, çizgi roman, teyp sürücü, teyp sürücüsü, bant sürücü, bant sürücüsü, çizgi roman, konveyör bandı, (yol) banket, kalabalık grup, grup, karikatür, saç örtü, yan yatan, adi insanlar, şerefsiz insanlar, uzak durmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
bande kelimesinin anlamı
uzun parçanom féminin (papier, tissu,...) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Déchire une bande de papier. |
şeritnom féminin (route) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La bande de peinture jaune au milieu de la route n'est pas une voie pour motos ! |
bant kaydı, teyp kaydınom féminin (d'enregistrement) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La bande de l'émission a été soigneusement entreposée dans l'entrepôt. |
ince şerit
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le tablier s'attache dans le dos avec des rubans. La scène de crime a été bouclée par un ruban. |
bant, sargı(tissu, papier,...) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il mit une bande de coton autour de son bras pour stopper l'hémorragie. Kanamayı durdurmak için kolunu pamuk bir sargı ile bağladı. |
şerit, çizginom féminin (peinture,...) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Vous avez vu les bandes qu'il a peintes tout autour de sa voiture ? Arabasının üzerine boyadığı şeritleri görüyor musun? |
çetenom féminin (groupe de personnes) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La bande de gosses a dû entrer dans la salle de cinéma. |
bandaj, sargınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Harry enveloppa sa cheville dans une bande de gaze. |
şeritnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Présentez votre carte bancaire, bande codée sur le dessus. |
bölgenom féminin (terre) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y a une étroite bande de terre entre les deux rivières. |
çete(de voyou, d'imbécile) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les voyageurs ont été attaqués par une bande de brigands. |
parçanom féminin (de terre) (arazi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'était une magnifique bande de terre qui s'avançait dans le lac. |
şeritnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le chef a fourré les courgettes avec de l'agneau haché et les a surmontées d'une bande de yaourt épais. |
grupnom féminin (d'amis) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Jake était à la fête avec ses frères et leurs copines : la bande habituelle. |
bantnom féminin (table de billard) (bilardo masası) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
film makarasınom féminin (d'un film) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le réalisateur a tourné trois bandes (or: bobines) aujourd'hui. |
yol, patikanom féminin (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il se trouvait derrière la maison une bande de terre aride. |
sargılıadjectif (membre blessé) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le footballeur est sorti du terrain en boitant et en tenant sa jambe bandée. |
parçanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
arkadaş grubu, ekip(familier) (argo) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai passé l'après-midi au centre commercial avec ma clique. |
ekip, grup, takım(de télévision, cinéma) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Après avoir nettoyé la cour, toute l'équipe est sortie manger une pizza. |
grup, topluluk(de personnes) (kişi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Va dire à ce groupe que le magasin ferme dans dix minutes. |
geminin yan yatması(Nautique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le gîte du bateau rendait les déplacements à l'intérieur difficiles. |
karga sürüsünom féminin (de corbeaux) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Une volée de corbeaux se posa au sommet des arbres, croassant fort entre eux. |
bandajlamak, sargı ile sarmakverbe transitif (une blessure, un membre) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'infirmière banda le bras du patient dans de la gaze. |
germekverbe transitif (arc) (ok yayı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'archer banda son arc puis tira. |
kasmak(ses muscles) (kas) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Peter se tenait devant le miroir et contractait les muscles de ses bras. |
sarmak, sargı ile sarmakverbe transitif (yara, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Tu devrais panser cette plaie pour stopper l’hémorragie. |
sargılamak, bandajlamakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le médecin bandait la plaie de son patient pour éviter qu'elle ne s'infecte. |
sarmakverbe transitif (une blessure) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Colleen se bande les chevilles pour gagner en stabilité. |
çiçek tarhı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(film) müzik kaydınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La bande-son était terrible mais heureusement il y avait des sous-titres. |
(sinema filmi, vb.) fragmannom féminin (Cinéma) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tu peux regarder la bande-annonce du film sur Internet. |
fragmannom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
korse balinası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bant genişliği(veri aktarım oranı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y a une bien meilleure bande passante en ville qu'à la campagne |
geniş bant internet erişimi(Internet) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il n'y a pas de haut débit ici, du coup, on utilise le satellite. |
çizgi roman(livre) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quand j'étais enfant, je collectionnais les bandes dessinées. |
film müziği
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y avait beaucoup de musique des années 1960 sur la bande originale. |
video bandınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çizgi romannom féminin (dessins d'humour en une bande) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les bandes dessinées de Garfield sont très drôles. |
teyp sürücü, teyp sürücüsü, bant sürücü, bant sürücüsünom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous mettions des bobines de bandes dans le lecteur de bandes magnétiques pour pouvoir lire d'anciennes données. |
çizgi roman(livre) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'adorais lire des bandes dessinées quand j'étais jeune. |
konveyör bandı(courant) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le produit fini avance sur le tapis roulant afin d'être emballé. |
(yol) banketnom féminin (sur les autoroutes) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Rick s'est arrêté sur la bande d'arrêt d'urgence pour voir quel était le bruit métallique étrange que sa voiture faisait. |
kalabalık grup
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un groupe d'adolescentes est passé, en train de papoter et de rire. |
grupnom féminin (personnes) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
karikatürnom féminin (dessins d'humour en une bande) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tu as lu bande dessinée d'aujourd'hui ? Elle est hilarante. |
saç örtünom féminin (Bâtiment) (bina) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yan yatanlocution adjectivale (Nautique) (tekne) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
adi insanlar, şerefsiz insanlar(familier) (çoğul isim: Birden fazla varlığı ya da kavramı ifade eder.) Non mais, quelle bande de crétins ! |
uzak durmak(s'écarter : émotionnel) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Préférant la solitude, je me tenais à l'écart du groupe. |
Fransızca öğrenelim
Artık bande'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
bande ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.