Fransızca içindeki filet ne anlama geliyor?
Fransızca'deki filet kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte filet'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki filet kelimesi ağ ie tutma/yakalama, file, ince duman tabakası, file, yiv, vida dişi, kemiksiz et, fileto, (et) fileto, ağ, file, damla damla akan şey, kemiksiz et, fileto, sığır filetosu, fileto, ağ, kılçıksız balık, balık fileto, file, bir miktar, damla, balık ağı, bir tutam, bir damla, tuzak, ağ ile tutmak, ağ ile yakalamak, antrikot, yakalama, polis baskını, (et) fileminyon, emniyet filesi, garanti, teminat, serpinti, serpmek, ipten yapılmış anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
filet kelimesinin anlamı
ağ ie tutma/yakalama
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le pêcheur a pris quelques poissons dans son filet. |
filenom masculin (Sports) (tenis, voleybol, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le joueur de tennis a frappé dans le filet. |
ince duman tabakasınom masculin (de fumée) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un filet de fumée s'échappa de la cheminée. |
file(tissu) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yiv, vida dişinom masculin (d'une vis) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cette vis a un filetage très fin. |
kemiksiz et, filetonom masculin (viande) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Karen a mangé un filet pour dîner. |
(et) fileto
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le ragoût contenait du filet de porc et beaucoup de patates. |
ağ, filenom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le filet de pêche était fait à partir d'un filet épais qui laissait passer les petits poissons. |
damla damla akan şeynom masculin (d'eau,...) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) James n'avait pas bien fermé le robinet et un filet d'eau coulait encore. |
kemiksiz et, filetonom masculin (viande, poisson) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
sığır filetosu, filetonom masculin (viande) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Judy prépare du filet et des légumes pour le dîner. |
ağ(avec des cordes) (kumaş) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kılçıksız balık, balık filetonom masculin (poisson) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Dan coupe le poisson en filets. |
filenom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bir miktarnom masculin (de liquide) (sıvı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
damlanom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un filet d'eau coulait du robinet au début, mais bientôt, il n'y eut plus d'eau du tout. |
balık ağınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bir tutam, bir damla
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tuzaknom féminin pluriel (figuré) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le criminel est passé entre les mailles du filet. |
ağ ile tutmak, ağ ile yakalamakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Brian a pris un poisson au filet dans le ruisseau. |
antrikotnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yakalama
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le pêcheur a fait une énorme prise la nuit dernière. |
polis baskını(raid de police) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Plusieurs toxicomanes ont été découverts lors de la descente. |
(et) fileminyonnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le filet mignon est l'un des morceaux de viande les plus tendres. |
emniyet filesinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un filet de protection avait été installé sous la corde raide. |
garanti, teminat
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
serpintinom masculin (Cuisine : figuré) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ajoute un filet d'huile. |
serpmeklocution verbale (Cuisine) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ben a versé un filet de vinaigre balsamique sur les feuilles de basilic. |
ipten yapılmış
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
Fransızca öğrenelim
Artık filet'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
filet ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.