Fransızca içindeki brosse ne anlama geliyor?
Fransızca'deki brosse kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte brosse'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki brosse kelimesi boya fırçası, fırça, saç fırçası, resim fırçası, fırçalanmış, resim fırçası, badana/boya fırçası, püskül, fırçalamak, tasvir etmek, ovarak temizlemek, tımarlamak, tımar etmek, saç fırçası, asker tıraşı, çok kısa kesilmiş saç, silkelemek, iltifat, diş fırçası, tırnak fırçası, fırça hareketi, temizlemek, yağ çekmek, tahta silgisi, namlu temizleyici, çok kısa, kısacık kesilmiş, cila anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
brosse kelimesinin anlamı
boya fırçasınom féminin (pour la peinture, décoration) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le peintre a utilisé une large brosse pour peindre la maison. Boyacı, evi boyamak için büyük bir boya fırçası kullandı. |
fırçanom féminin (nettoyage) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle utilisa une brosse pour enlever la poussière. |
saç fırçasınom féminin (coiffure) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La jeune fille se coiffe avec sa brosse préférée. Kız, saçlarını en sevdiği saç fırçasıyla fırçaladı. |
resim fırçası(Art : pour peinture, fin) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'artiste a utilisé un pinceau fin pour peindre les détails. Ressam, ince çizgileri doldurmak amacıyla küçük bir resim fırçası kullandı. |
fırçalanmışadjectif (textile) (kumaş) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Josephine porte un élégant foulard de soie brossé. |
resim fırçası(fin) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un tout petit pinceau est utilisé pour faire ces fines lignes. |
badana/boya fırçası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Est-ce un pinceau pour la peinture à l'huile ou la peinture au latex ? |
püskülnom féminin (plantes : poils) (bitki) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
fırçalamak
Elle brossa la moquette avec une brosse à poil dur. Selina a brossé ses longs cheveux jusqu'à ce qu'ils soient brillants. |
tasvir etmekverbe transitif (figuré : un portrait) (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le livre brossait un portrait de la famille idéale. |
ovarak temizlemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Lucy a frotté le plancher. |
tımarlamak, tımar etmek(un animal) (at) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
saç fırçasınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai les cheveux en bataille aujourd'hui parce que je n'ai pas pu trouver ma brosse à cheveux. |
asker tıraşınom masculin pluriel (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ses cheveux coupés en brosse et son allure montraient clairement qu'il était dans l'armée. |
çok kısa kesilmiş saçnom masculin pluriel (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les garçons de l'équipe ont tous les cheveux coupés en brosse. |
silkelemekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il a enlevé les miettes de sa chemise. |
iltifat(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il faudra plus que des flatteries pour convaincre Jane que Bill n'essaie pas de lui jouer un tour. |
diş fırçasınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai essayé une brosse électrique mais je n'ai pas du tout aimé. |
tırnak fırçasınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
fırça hareketinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
temizlemekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nettoie le banc avant de t'y asseoir. |
yağ çekmek(figuré, familier) (mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il a essayé de cirer les pompes de son chef dans l'espoir d'obtenir un jour de congés. |
tahta silgisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
namlu temizleyicinom féminin (pour barillet de fusil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çok kısa, kısacık kesilmişlocution adjectivale (cheveux) (saç) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) On voyait à ses cheveux coupés en brosse qu'il était dans la marine. |
cilanom masculin (familier, sur des chaussures) (ayakkabı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mes bottes ont vraiment besoin d'un coup de brosse. |
Fransızca öğrenelim
Artık brosse'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
brosse ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.