Fransızca içindeki moitié ne anlama geliyor?
Fransızca'deki moitié kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte moitié'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki moitié kelimesi yarı, yüzde elli, yarı, yarım, yarım, yarı, hayat arkadaşı, eş, eş, orta, yarısı, yarısı, yarı yarıya, uykulu, yarıya, yarı yarıya, kestirmek, yarı uyur halde, yarı uyur yarı uyanık, az çok, uykulu bir şekilde, biraz, uykucu/uykulu kimse, yarı fiyatı, yarıya indirmek, yüzde elli oranında, yarı fiyatlı, yarı fiyatına, devrenin birinci yarısı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
moitié kelimesinin anlamı
yarınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La moitié de huit est quatre. Sekizin yarısı dörttür. |
yüzde ellinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tous ces groupes combinés forment une moitié. |
yarı, yarımnom féminin (iki parçadan biri) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quelle moitié de pomme veux-tu ? Elmanın hangi yarısını istersin? |
yarım, yarınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
hayat arkadaşı, eş(familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
eş
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cette année, Anne est partie en vacances sans sa moitié. |
orta(d'une durée) (süre) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai commencé à m'ennuyer au milieu du film. |
yarısı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La moitié des gens pense comme moi. İnsanların yarısı benim gibi düşünüyor. |
yarısınom féminin (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La moitié du public applaudit tandis que l'autre exprima son mécontentement. |
yarı yarıyalocution adverbiale (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Le verre était à moitié plein. |
uykulu
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Je n'ai pas bien dormi la nuit dernière, et j'ai été assoupi toute la journée. |
yarıya, yarı yarıyaadverbe (fam) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Je n'ai qu'un sandwich pour deux, alors je te propose de faire moitié-moitié. |
kestirmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
yarı uyur halde, yarı uyur yarı uyanık
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) J'étais encore à moitié endormi (or: dans le cirage) quand tu as appelé ce matin donc je ne me rappelle pas ce que tu as dit. |
az çok
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Il fait plutôt froid pour porter un short. |
uykulu bir şekilde
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
biraz
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
uykucu/uykulu kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yarı fiyatınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La boutique vend de nombreux vêtements à moitié prix aux soldes. |
yarıya indirmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Nous devons réduire de moitié la somme que nous dépensons pour la nourriture. |
yüzde elli oranında
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Les prix ont augmenté de cinquante pour cent au cours des deux dernières années. |
yarı fiyatlılocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Alice cherche toujours les articles à moitié prix au supermarché. |
yarı fiyatınalocution adverbiale (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) J'ai acheté cette robe à moitié prix. |
devrenin birinci yarısınom masculin (Base-ball) (beysbol) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous avons marqué dans la première moitié du deuxième inning. |
Fransızca öğrenelim
Artık moitié'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
moitié ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.