Fransızca içindeki sucre ne anlama geliyor?
Fransızca'deki sucre kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte sucre'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki sucre kelimesi tatlı, şekerli, şeker, tatlı, şeker, tatlı, şekerli, şeker içeren, aşırı tatlı, iç bayıltıcı, şeker katmak, şeker koymak, şeker koymak, şurup yapmak, şekerlemek, şekere bulamak, küp, kan şekeri, karamelleşmek, tatlandırılmamış, şekersiz, tatlılık, bir şeyin şekeri/tadı, karamela, şeker kamışı, akide şekeri, koyulaştırılmış şekerli süt, toz şeker, şeker kamışı, tatlıya düşkünlük, baston şeker, koyulaştırılmış süt, pudra şekeri, kötülemek, eleştirmek, uçan (keseli) sıçan/opossum, kristal şeker, şeker kamışı, karamela aroması, çubuk şeker, şeker kamışı, bir tür İskoç şekerlemesi anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
sucre kelimesinin anlamı
tatlı, şekerliadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ce dessert est très sucré. Bu baklava çok tatlı. |
şekernom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'aime mon café avec du sucre. Kahvemi şeker koyarak içerim. |
tatlıadjectif (tuzsuz) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Je préfère les en-cas sucrés aux salés. |
şekernom masculin (chimie) (kimya) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le glucose est un sucre naturel. |
tatlınom masculin (aliment) (tatlılık) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) James préfère le salé au sucré. |
şekerli, şeker içerenadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Manger des céréales sucrées le matin peut faire monter le taux de sucre du sang jusqu'à un niveau dangereux. Je préfère les amuse-gueule salés aux sucrés. |
aşırı tatlı, iç bayıltıcı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
şeker katmak, şeker koymak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Elle sucra son café. |
şeker koymakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
şurup yapmaklocution verbale (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Pour fabriquer du sucre d'érable, on part de la sève d'érable. |
şekerlemek, şekere bulamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mets du sucre sur les bonbons pour qu'ils ne collent pas. |
küp
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Calculez le volume de ce cube. |
kan şekeri(kandaki glikoz) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
karamelleşmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Le sucre a caramélisé, on peut le retirer de la casserole. |
tatlandırılmamış
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
şekersizlocution adjectivale (sakız, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
tatlılık, bir şeyin şekeri/tadınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le goût sucré du gâteau était trop prononcé ; Elisabeth s'est dit de ne pas oublier de réduire la quantité de sucre la prochaine fois qu'elle le ferait. |
karamela(bonbon : caramel dur) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le caramel écossais est fait avec du sucre roux. |
şeker kamışınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
akide şekerinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le sucre d'orge est mauvais pour les dents. |
koyulaştırılmış şekerli sütnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cette recette de caramel mou nécessite une tasse de lait concentré sucré. Le lait concentré sucré est beaucoup plus sucré que lait concentré. |
toz şeker
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les gelées de fruits étaient trempées dans du sucre cristallisé après leur solidification, pour les empêcher de coller. |
şeker kamışınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La canne à sucre est une graminée tropicale. |
tatlıya düşkünlük(familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mon petit garçon a le bec sucré : il mangerait n'importe quelle sucrerie. |
baston şeker
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les sucres d'orge sont populaires à Noël. |
koyulaştırılmış sütnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il faut un verre de lait concentré non sucré pour cette recette. |
pudra şekerinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je saupoudre toujours mes tartelettes de Noël de sucre semoule. |
kötülemek(birisini) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
eleştirmek(familier) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
uçan (keseli) sıçan/opossum(animal) (hayvan) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Apparemment, si on a de la chance, on peut voir des phalangers volants allant d'arbre en arbre dans cette forêt. |
kristal şekernom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
şeker kamışınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les enfants aimaient aspirer le jus sucré de la tige de canne à sucre. |
karamela aroması(goût) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le caramel au sucre roux est mon parfum de glace préféré. |
çubuk şekernom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle a rapporté des sucres d'orge de son séjour au bord de la mer. |
şeker kamışınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ce sucre est issu de cannes à sucre bio. |
bir tür İskoç şekerlemesinom masculin (bonbon écossais) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
Fransızca öğrenelim
Artık sucre'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
sucre ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.