Fransızca içindeki système ne anlama geliyor?
Fransızca'deki système kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte système'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki système kelimesi sistem, sistem, mekanizma, sistem, sistem, düzen, bilgisayar, güneş sistemi, strateji, cihaz, alet, aygıt, sistem, düzen, ağ, (sindirim, vb.) sistem, yönetim bilişim sistemi, Ulusal Sağlık Hizmeti, ondalık sisteme çevirme, kapalı devre televizyon, özel indirimli bilet, sinir etmek, izinsiz girmek, sistemle ilgili, sistemsel, eski sistem, kan dolaşımı, haritacılık kuruluşu, kanalizasyon sistemi, adli sistem, motor kilidi, su dağıtım sistemi, elektrik devresi, devre, ayrılan kimse, dolaşım sistemi, liyakat sistemi, (halka açık yerlerdeki) hoparlör sistemi, hoparlör tertibatı, güneş sistemi, bağışıklık sistemi, işletim sistemi, sinirine dokunmak, sinir etmek, bir üst model yazılıma geçmek, ölçüm sistemi, kabuk anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
système kelimesinin anlamı
sistemnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nous avons développé un système pour classifier les espèces animales. Hayvan türlerini sınıflandırmak için bir sistem geliştirdik. |
sistemnom masculin (Médecine) (anatomide) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le docteur diagnostiqua les problèmes que son patient avait avec son système nerveux. Doktor hastasının sinir sistemindeki problemlerine teşhis koydu. |
mekanizmanom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le système marche grâce à une série de roues imbriquées. |
sistemnom masculin (Sciences) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le système métrique est l'un des plus répandus au monde. |
sistem, düzen(siyasi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le système capitaliste déçoit beaucoup de gens. |
bilgisayarnom masculin (Informatique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mon système a maintenant presque quatre ans. Je pense qu'il est temps de changer d'ordinateur. |
güneş sisteminom masculin (Astronomie) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y a douze planètes dans ce système. |
strateji(stratégie) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quel système conseilleriez-vous pour que les gens travaillent davantage ? |
cihaz, alet, aygıt(mécanique) (mekanik) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cet appareil futuriste balaie le sol tout seul. Bu modern alet yerleri kendi kendine süpürebiliyor. |
sistem, düzen(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le cadre est en place pour garantir une réponse adaptée aux plaintes des clients. Bu sistem, müşteri şikâyetlerini doğru bir şekilde cevaplandırmak için konulmuştur. |
ağ(ensemble de voies) (yol, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les fleuves sont reliés par un réseau de canaux. |
(sindirim, vb.) sistem(Anatomie : digestif) (anatomi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Plusieurs cancers peuvent se développer dans l'appareil digestif. |
yönetim bilişim sistemi(abréviation de : Management du Système d'Information) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ils ont embauché un nouveau technicien pour gérer le MSI. |
Ulusal Sağlık Hizmeti(İngiltere) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ondalık sisteme çevirme
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kapalı devre televizyon
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
özel indirimli bilet(train, avion) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
sinir etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
izinsiz girmek(Informatique) (bilgisayar sistemine, vb.) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Il est accusé d'avoir piraté la base de données de la CIA. |
sistemle ilgili, sistemsellocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Une défaillance du système a provoqué un crash du serveur informatique. |
eski sistem(courant) (bilgisayar) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ce programme ne prend pas en charge les systèmes antérieurs tels que Windows 98. |
kan dolaşımınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'analyse a montré que le chauffeur avait un grand quantité d'alcool dans son système sanguin (or: dans le sang). |
haritacılık kuruluşunom masculin (Informatique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kanalizasyon sistemi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le comité de quartier est préoccupé par la vétusté des d'égouts. |
adli sistem
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le système judiciaire de ce pays est respecté partout dans le monde. |
motor kilidinom masculin (voiture) (otomotiv) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
su dağıtım sisteminom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
elektrik devresi, devrenom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ayrılan kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
dolaşım sistemi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
liyakat sisteminom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(halka açık yerlerdeki) hoparlör sistemi, hoparlör tertibatı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
güneş sisteminom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bağışıklık sistemi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Pendant la saison de la grippe, il est important de renforcer son système immunitaire pour éviter de tomber malade. |
işletim sisteminom masculin (bilgisayar) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quel système d'exploitation utilises-tu sur ton ordinateur? |
sinirine dokunmak(familier) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
sinir etmek(familier) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cette histoire commence à me taper sur le système (or: taper sur les nerfs). |
bir üst model yazılıma geçmekverbe intransitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ce logiciel est vraiment dépassé ; vous devez passer à une version supérieure si vous désirez demeurer compétitif. |
ölçüm sisteminom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le système de mesure des liquides est basé sur le volume. |
kabuknom féminin (Informatique) (bilgisayar: kullanıcı arabirimi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
Fransızca öğrenelim
Artık système'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
système ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.