İspanyolca içindeki campo ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki campo kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte campo'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki campo kelimesi tarla, saha, çayır, yeşil alan, kır, alan, saha, meslek alanı, arazi, manyetik alan, alan, kırsal bölge, sayfiye, taşra, mera, uzak bölge, kırsal bölge, saha, ilgi alanı, uzmanlık alanı, uygun ortam/yer, saha, beysbolda iç alan, faaliyet alanı, branş, imkan, uzmanlık dalı, kırsal kesim, tarım, ağıl, uzmanlık alanı, olay yeri/mahalli, orta Avustralya, futbol sahası, taşra, (etki, yetki, vb.) alan, kerestelik orman arazisi, iş hattı, cezaevi, hapishane, saha, alan, savaş alanı, savaş sahası, kır evi, yazlık ev, sayfiye evi, piknik, mezarlık, kabristan, mezarlık, kabristan, büyük müstakil ev, villa, pirinç tarlası, çeltik tarlası, uçuş pisti, pist, oyun alanı, atletizm müsabakası, taşralı, kırsal, yürüyüş, taşraya ait, taşra, serbest dolaşan, kros, mülteci kampı, beyzbol sahası, saha çalışması, alan çalışması, mayın tarlası, savaş alanı, savaş meydanı, askeri kamp/acemi birliği, (golf oyununda) egzersiz alanı, çalışma kampı, beysbol sahası, toplama kampı, golf sahası, görüş hattı, petrol yatağı, futbol sahası, kır koşusu, rüzgar santrali, spor günü, serbest dolaşan hayvandan elde edilen, kır, kros, gizli tehlikelerle dolu durum/ortam, savaş yeri, savaş alanı, saha, atletizm, topu taça atmak, kırda, , deplasmanda, rakip sahada, , kırda, atış alanı, atış poligonu, yeşil saha, antrenman kampı, golf sahası anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
campo kelimesinin anlamı
tarla
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Vio un campo cubierto de maíz. Bir mısır tarlası gördü. |
saha(spor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los jugadores salieron al campo de rugby. |
çayır, yeşil alan, kır(çimlik alan) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los perros jugaban en el campo que está al lado de la casa. Çoban koyunları otlağa götürdü. |
alan, saha(iş, uzmanlık, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ella es experta en su campo. Kendi alanında uzmandır. |
meslek alanı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El campo de la lingüística aplicada siempre me ha interesado. |
arazi(petróleo, gas) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Hay un campo de petróleo diez millas al oeste de aquí. |
manyetik alannombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Eso produce un campo magnético intenso. |
alannombre masculino (bilgisayar) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los campos que debe completar están marcados con un asterisco. |
kırsal bölge, sayfiye, taşra
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Frances prefería la tranquilidad del campo al bullicio de la ciudad. |
mera
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El granjero dejó que el ganado pastara en el campo. |
uzak bölge
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kırsal bölgenombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nuestra familia se mudó del campo a la ciudad. |
saha(spor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El fútbol se juega en un campo de hierba. |
ilgi alanı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El investigador trabaja en el campo del existencialismo francés. |
uzmanlık alanı(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El campo de Ned es la astrofísica. |
uygun ortam/yer
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El cuidado de bebés es el campo de Jennifer; a menudo le piden que escriba artículos sobre el tema. |
sahanombre masculino (spor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Solíamos jugar fútbol en el viejo campo de deportes de la escuela. |
beysbolda iç alan(béisbol) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los jugadores caminaron dentro del campo. |
faaliyet alanı(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Soy abogado, pero la legislación civil no es mi campo. |
branş(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Estudia el campo de las lenguas Indo-Europeas. |
imkannombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Dentro del escondite, él tenía un campo de visión limitado. |
uzmanlık dalı(actividad) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los académicos solían quedarse en sus propios campo, pero ahora muchos tienen un enfoque interdisciplinario. |
kırsal kesimnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El partido perdió el apoyo del campo y fue derrotado en las siguientes elecciones. |
tarımnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Juan nació y creció en una granja, es un verdadero hombre de campo. |
ağılnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El peón caminó por el campo hacia los establos. |
uzmanlık alanınombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
olay yeri/mahalli(de un evento) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) En este lugar se hacen conciertos y obras de teatro. |
orta Avustralya
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La familia Johnson se mudó de Sydney al interior el año pasado. |
futbol sahası(de fútbol) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La cancha de fútbol estaba inundada, así que tuvimos que posponer el partido. |
taşra
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) William sufrió el choque cultural cuando se mudó a las provincias. |
(etki, yetki, vb.) alan(de influencia) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La existencia de vida en otros planetas está en la esfera de las posibilidades. |
kerestelik orman arazisi(con árboles) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La mayor parte de la tierra estaba pelada para la siembra, pero todavía había tierra con árboles para proveer leña para el invierno. |
iş hattı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los oficiales de policía tienen que lidiar con el peligro regularmente en su línea de trabajo. |
cezaevi, hapishane
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los prisioneros políticos fueron enviados a campos de prisioneros. |
sahalocución adjetiva (ofis dışı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ella es una de nuestros agentes de campo. Kadın saha çalışanlarımızdan biridir. |
alan(müsabaka, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Prefiero los eventos de campo a los eventos de pista. |
savaş alanı, savaş sahası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Siempre estaba con sus tropas en el campo de batalla. |
kır evi, yazlık ev, sayfiye evi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ese verano, Jordan vivió en una cabaña junto al lago. |
piknik(voz inglesa) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Hace un precioso día soleado, así que vamos a ir de picnic. |
mezarlık, kabristan
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los residentes locales se quejan de que el cementerio atrae a los vándalos. |
mezarlık, kabristan
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tres generaciones de la familia están enterradas en el cementerio de la iglesia. |
büyük müstakil ev, villa
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La villa se alzaba rodeada de varios acres de jardines. |
pirinç tarlası, çeltik tarlası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
uçuş pisti, pist
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
oyun alanı(spor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los niños usan la cancha para jugar fútbol, rugby y hockey. |
atletizm müsabakası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Talia es buena en casi todos los deportes, pero sobresale en atletismo. |
taşralı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Carlos es un campesino que no entiende los ritmos de la gran ciudad. |
kırsal
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
yürüyüş(askeri) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La marcha campo a través duró varios días. |
taşraya ait, taşra
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Nos estamos acostumbrando a la vida rural después de habernos mudado al pueblo. |
serbest dolaşanlocución adjetiva (çiftlik hayvanı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) A los pollos de campo no los mantienen en jaulas pequeñas. |
kros(yarış) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Las carreras a campo traviesa se dejaron de hacer en los Juegos Olímpicos de 1924. |
mülteci kampı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La gente fue al campo de refugiados huyendo de la guerra. |
beyzbol sahası(PR) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
saha çalışması, alan çalışmasılocución nominal masculina (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El doctor Mills está fuera de su consulta haciendo trabajo de campo. |
mayın tarlası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Perdió su pierna en la guerra, cuando su pelotón se desvió hacia un campo minado. |
savaş alanı, savaş meydanılocución nominal masculina (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
askeri kamp/acemi birliği(militar) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Carlos se graduó con honores en el campo de entrenamiento básico. |
(golf oyununda) egzersiz alanı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tony estaba practicando su swing de golf en el campo de práctica. |
çalışma kampı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El gobierno envió a Maisky a un campo de trabajos forzados en Siberia. |
beysbol sahası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
toplama kampılocución nominal masculina (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Dachau fue uno de los mayores campos de concentración de la Segunda Guerra Mundial. |
golf sahası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La mayoría de los campos de golf tienen 18 hoyos. |
görüş hattınombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Se agachó para salir del campo visual se sus perseguidores. |
petrol yatağı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Pensamos perforar cinco pozos de exploración en este campo petrolífero. |
futbol sahası(ES) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sacaron al jugador lesionado del campo de fútbol en una camilla. |
kır koşusu
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Soy bueno en atletismo pero no tengo la resistencia como para una carrera campo a través. |
rüzgar santralilocución nominal masculina (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
spor günü(açık havada) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
serbest dolaşan hayvandan elde edilenlocución adjetiva (ürün) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Los huevos generalmente son más caros si son de campo. |
kır, kros(esquí) (kayak) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Los campos cubiertos de nieve eran perfectos para hacer esquí de fondo. |
gizli tehlikelerle dolu durum/ortam(figurado) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) No discutas de religión con ellos, ¡es un campo minado! |
savaş yerilocución nominal masculina (figurado) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Şiirde, aşk bir savaş yeri olarak tasvir ediliyor. |
savaş alanılocución nominal masculina (figurado) (dağınık yer, mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tu cuarto es un campo de batalla. Límpialo. |
saha(ES) (Amerikan futbolu) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Antes de que se me estropeara el coche, pude recorrer la distancia de un campo de fútbol americano. |
atletizm
El lanzamiento de disco es un evento de atletismo. |
topu taça atmak(rugby) (ragbi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Pateó la pelota y la puso fuera del campo de juego. |
kırdalocución adverbial (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Hicimos esquí a campo traviesa, siguiendo el río. |
(detrás de las posiciones del 2ª base y el inicialista) Lanzó la pelota alta, hasta el terreno corto del campo derecho. |
deplasmanda, rakip sahada(spor) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) El equipo juega fuera de casa este fin de semana. |
(detrás de la posición de la 3ª base y el campo corto) Con este bateador, el defensa juega en el terreno corto del campo izquierdo. |
kırdalocución adverbial (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Los hombres pasaron el día en el campo de caza con sus perros. |
atış alanı, atış poligonu
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Fuimos al campo de tiro para practicar disparando nuestras armas. |
yeşil sahalocución nominal masculina (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los estudiantes juegan crocket en el campo de deportes. |
antrenman kampı(spor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El equipo comienza hoy en el campo de entrenamiento. |
golf sahası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) "Asesinato en el campo de golf" es una novela de misterio escrita por Agatha Christie. |
İspanyolca öğrenelim
Artık campo'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
campo ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.