Fransızca içindeki commune ne anlama geliyor?
Fransızca'deki commune kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte commune'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki commune kelimesi ortak, müşterek, müşterek, ortak, umumi, halka/avama ait, halka özgü, paylaşılan, paylaşılmış, bölüşülmüş, ortak, sıradan, ortak, müşterek, ortak, müşterek, (çekicilik, güzellik) ahım şahım olmayan, sıradan, idari bölge, ilçe, ortak, ortaklaşa, aynı soydan gelen, soydaş, ortak, basmakalıp laf, kamu yararı, kamu menfaati, ortak arkadaş, yatırım fonu, ortak birşeyi olmamak, ortak/benzer hiçbir şeyi olmamak, ortak şeylere sahip olmak, birlikte çalışmak, toplu taşıma, ortak özellik, tekrarlayan tema, vardiyada paylaşılan yatak, seçkin, avam, birleştirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
commune kelimesinin anlamı
ortak, müşterekadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Quelqu'un a volé tous les snacks des réserves communes du bureau. |
müşterek, ortakadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Nos deux maisons sont séparées par une clôture commune. Evlerimizin arka bahçesi müşterek bir çitle çevrili. |
umumi(de tous) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le gouvernement œuvre pour le bien commun. |
halka/avama ait, halka özgü(resmi dil, edebi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'opinion commune était que l'homme devait être pendu. |
paylaşılan, paylaşılmış, bölüşülmüş
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La voiture est la propriété partagée de Glenn et Dan. |
ortak
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sıradanadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
ortak, müşterek
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
ortak, müşterek
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Dan et Sarah étaient les chefs conjoints du club. |
(çekicilik, güzellik) ahım şahım olmayan, sıradanadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Paul est sympa, mais il n'est pas très beau. Il n'est pas moche non plus ; il est quelconque. |
idari bölgenom féminin (France, équivalent) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ilçe
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La pétition a été signée par tous les résidents de la commune. |
ortak, ortaklaşa
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Linda et Emily sont devenues amies grâce à leur passion partagée pour la danse salsa. |
aynı soydan gelen(Droit, technique : personne) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
soydaş(Droit, technique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ortaklocution adverbiale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Je m'entends bien avec mon meilleur ami car nous avons beaucoup de choses en commun. |
basmakalıp lafnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'expression « fuir comme la peste » est un cliché. |
kamu yararı, kamu menfaatinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Être honnête l'un envers l'autre est pour le bien commun. |
ortak arkadaş
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai rencontré ma femme par un ami commun. |
yatırım fonu
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ortak birşeyi olmamaklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les riches et les pauvres ont peu en commun. |
ortak/benzer hiçbir şeyi olmamaklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) À première vue, elle ne semble ne rien avoir en commun avec son copain. |
ortak şeylere sahip olmaklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Par chance, ils s'entendent bien parce qu'ils ont beaucoup de choses en commun. |
birlikte çalışmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
toplu taşımanom masculin pluriel (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La ville a besoin de meilleurs transports en commun. |
ortak özellik(similitude) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tekrarlayan temanom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
vardiyada paylaşılan yataknom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
seçkin(personne) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) C'est un membre éminent (or: remarquable) de la communauté, connu pour ses nombreuses bonnes actions. |
avam
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
birleştirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mettons notre argent en commun pour acheter une voiture. |
Fransızca öğrenelim
Artık commune'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
commune ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.