Fransızca içindeki nature ne anlama geliyor?
Fransızca'deki nature kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte nature'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki nature kelimesi doğa, tabiat, doğa, tabiat, yapı, doğa gücü, tabiat gücü, çeşit, tür, tip, mahiyet, sade, tabiat, doğa, mizaç, huy, katıksız, sade, mahiyet, tabiat, doğa, geçicilik, duyarlı, ek ödeme, ikramiye, vahşilik, yabanilik, ayni ödeme, misli olarak ödeme, natürmort, insan doğası, insan tabiatı, sözcük türü, ikinci doğa, Tabiat Ana, Doğa Ana, sözcük türü, doğa güçleri, yanlış, doğal olarak, tabii olarak, izinsiz ayrılmış, natürmort resim, cansız doğa resmi, natürmort resim, anormal şey, hemen sarhoş olan kimse, içkiye dayanıksız kimse, vahşi doğa, dışarıyı seven, dışarıda gezmeyi seven anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
nature kelimesinin anlamı
doğa, tabiatnom féminin (monde naturel) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il aime tellement la nature qu'il envisage de devenir garde forestier. Doğayı o kadar seviyor ki parkta korucu olarak çalışmak istiyor. |
doğa, tabiat, yapınom féminin (essence) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est dans la nature des chats d'être des prédateurs. |
doğa gücü, tabiat gücünom féminin (évènement naturel) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) On ne peut pas lutter contre les forces de la nature. Ces ouragans sont très violents. |
çeşit, tür, tip(sorte) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les données de ce genre ont tendance à être inutiles pour notre travail. |
mahiyetnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un amour véritable ne peut être égoïste par nature. |
sadeadjectif (sans assaisonnement) (baharatsız) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) J'aime la nourriture nature : je ne prends ni sel, ni poivre, ni épices. |
tabiat, doğa
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il n'est pas dans sa nature de raconter des mensonges. Yalan söylemek bu adamın tabiatında yoktur. |
mizaçnom féminin (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Après avoir appris à connaître Johnny, j'ai vu sa vraie nature. |
huy
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
katıksız, sade(non mélangé) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Une tarte pure pomme n'a rien d'autre que des pommes. |
mahiyet
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tabiat, doğanom féminin (instinct naturel) (huy) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Vous ne devriez pas être surpris par sa réaction. C'est la nature humaine. |
geçicilik
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les poètes réfléchissent souvent à la fugacité des saisons. |
duyarlı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ce reportage contient des images déconseillées aux âmes sensibles. |
ek ödeme, ikramiyenom masculin (gündelik dil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le salaire de Peter n'est pas très élevé, mais son travail offre d'excellents avantages en nature comme l'assurance santé et une réduction pour les employés. |
vahşilik, yabanilik
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Julia est allée en Nouvelle-Zélande pour profiter du caractère sauvage de la campagne. |
ayni ödeme, misli olarak ödemenom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tu me dois vingt dollars, mais si tu tonds ma pelouse, je l'accepte en tant que paiement en nature. |
natürmortnom féminin (art) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Cet artiste se spécialise dans les natures mortes, mais fait parfois des portraits. |
insan doğası, insan tabiatınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'homme rapace a volé ses voisins, mais n'est-ce pas juste la nature humaine ? |
sözcük türü(Grammaire, technique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ikinci doğanom féminin (figuré) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Conduire devient rapidement une seconde nature une fois que vous avez passé votre permis. |
Tabiat Ana, Doğa Ana
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
sözcük türü(Grammaire, technique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
doğa güçlerinom féminin pluriel (çoğul isim: Birden fazla varlığı ya da kavramı ifade eder.) Dessiner des bâtiments qui résistent aux forces de la nature, en particulier aux séismes, est un défi de taille. |
yanlışadjectif invariable (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
doğal olarak, tabii olaraklocution adverbiale (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) J'essaie de faire courir ma chienne mais elle est fainéante par nature. |
izinsiz ayrılmışlocution verbale (figuré) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
natürmort resim, cansız doğa resminom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Van Gogh a peint de nombreuses natures mortes de fleurs. |
natürmort resimnom féminin (peinture) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai accroché une reproduction de Cézanne au mur : une nature morte d'un bol de pommes. |
anormal şey(plante, animal,...) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le botaniste a expliqué comment des curiosités de la nature comme les pâquerettes à deux têtes pouvaient se produire. |
hemen sarhoş olan kimse, içkiye dayanıksız kimse(kişi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tu trébuches après seulement deux bières ? Tu ne tiens vraiment pas l'alcool ! |
vahşi doğanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les tigres vivent dans la nature. |
dışarıyı seven, dışarıda gezmeyi sevenlocution verbale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Janine aime être dans la nature, elle y passe autant de temps que possible. |
Fransızca öğrenelim
Artık nature'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
nature ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.