İspanyolca içindeki servicio ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki servicio kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte servicio'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki servicio kelimesi yardım, hizmet, hizmet, hizmetçilik, hizmet, faydalı hizmet, yemek servisi, servis, servis ücreti, garsoniye, servis takımı, hizmet, servis, ibadet, tuvalet, rahatlık/kolaylık, konfor, özellik, müfreze, kıta, askerlik süresi, tuvalet, hela, yüznumara, ayak yolu, tuvalet, tuvalet, hela, nöbetçilik, tuvalet, hela, kenef, ayakyolu, ordu, silahlı kuvvetler, kilise ayinine katılmak, yemek servisi, iki yer arasında sürekli gidip gelerek yolcu taşıyan otobüs, sofra takımı, (ABD) Göçmenlik Bürosu, üstün hizmet madalyası, hizmetten almak, ast, hizmette, kullanımda, posta sistemi, çatal bıçak takımı, (telefon, vb.) bağlantısı kesilmiş, İngiliz sivil kamu hizmetleri, etkin görevdeki, çalıştırmak, hizmette, kullanımda, görevi bitmiş, yardım/destek masası, Özel Kuvvetler, SAS komandoları, Denizaşırı Ülkelerde Gönüllü Hizmet, Milli Gelirler Dairesi, çöpçatanlık, kordiplomatik, hizmetçi, Milli Vergi Gelirleri İdaresi, oda servisi, hizmet bölgesi, hizmet alanı, benzin pompacısı, askerlik hizmeti, askerlik, çağrı merkezi, kamu hizmeti cezası, müşteri hizmetleri, sağlık hizmeti, elektrik/su/doğal gaz faturası, kamu hizmeti, yiyecek içecek sağlamak, (elektrik, su, vb.) hizmet, (cep telefonu, vb.) gezeleme, dolaşım, dinlenme tesisleri, halka hizmet, erkekler tuvaleti, teklif vermek, yiyecek içecek sağlamak, yemekleri hazırlamak, hizmetçilik yapmak, kamu görevi, izinli olmak, müşterilik, müşteri olma, bayanlar tuvaleti, (otel) temizlik ve bakım, bozuk, destek, görev süresi anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
servicio kelimesinin anlamı
yardım, hizmetnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El servicio en esta tienda es excelente. Realmente saben lo que están haciendo. Bu mağaza çalışanları müşteriye yardıma gerçekten çok önem veriyor ve ne yaptıklarını iyi biliyorlar. |
hizmetnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El servicio de autobús es excelente en la ciudad. Bu şehirdeki otobüs hizmeti gerçekten mükemmeldir. |
hizmetçiliknombre masculino (kadın) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Su servicio en la casa ha durado cuatro años. |
hizmetnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Él se retiró después de veinte años de servicio a la compañía. |
faydalı hizmet
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La nueva guardería infantil prestará un servicio muy necesario a los padres que trabajan. |
yemek servisi, servisnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) En este restaurante el servicio fue rápido y eficiente. |
servis ücreti, garsoniyenombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los estadounidenses se enojaron al descubrir un cargo por servicio en el restaurante. |
servis takımı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Compramos un servicio para seis personas. Los platos son hermosos. |
hizmetnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le cortaron el servicio telefónico porque no había pagado su cuenta. |
servis
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Esta organización es parte del servicio gubernamental de información médica. |
ibadet(religión) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El servicio duró 50 minutos el domingo en la mañana. |
tuvalet
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) He bebido tanta agua que necesito ir al baño urgentemente. |
rahatlık/kolaylık, konfor
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mi pueblo natal tiene muy pocos servicios para turistas. |
özellik
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El editor de imágenes ofrece el servicio de crear diapositivas. |
müfreze, kıtanombre masculino (askeri) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Su servicio asignado era limpiar las letrinas. |
askerlik süresinombre masculino (en el ejército) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El soldado firmó por otros 5 años de servicio. |
tuvalet, hela, yüznumara, ayak yolu(resmi olmayan dil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El baño está al final del pasillo, la tercera puerta a tu izquierda. |
tuvalet
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) ¿Podría indicarme dónde está el baño? |
tuvalet, hela
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Discúlpame un momento, voy al tocador. |
nöbetçilik(askeri) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El soldado estaba feliz de haber llegado al final de su guardia nocturna. |
tuvalet, hela, kenef, ayakyolu
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ordu(nombre propio) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Él ingresó en las Fuerzas Armadas hace cinco años y le encanta formar parte del ejército. |
silahlı kuvvetler(informal) (çoğul isim: Birden fazla varlığı ya da kavramı ifade eder.) El hijo y la hija de la pareja están haciendo el servicio. |
kilise ayinine katılmaklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) El monaguillo tiene que prestar su servicio los domingos. |
yemek servisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ha trabajado en catering por diez años y sabe mucho sobre llevar un negocio. |
iki yer arasında sürekli gidip gelerek yolcu taşıyan otobüs
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El ayuntamiento tiene habilitada una lanzadera entre el centro de la ciudad y los muelles. |
sofra takımı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(ABD) Göçmenlik Bürosu(sigla) (kısaltma) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El SIN envió una carta a la nueva casa del inmigrante. |
üstün hizmet madalyası(sigla) (askeri) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ted recibió una DSO por su valentía durante la guerra. |
hizmetten almak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
ast(kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ella está subordinada a su marido en todos los aspectos. |
hizmette, kullanımda
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La aerolínea de Indonesia tiene 94 aviones disponibles. |
posta sistemi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) En otros países el correo es muy lento. |
çatal bıçak takımı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) ¡Te olvidaste de sacar la vajilla cuando pusiste la mesa! |
(telefon, vb.) bağlantısı kesilmiş
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ese sonido significa que estás llamando a un número desconectado. |
İngiliz sivil kamu hizmetleri(figurado, servicio público británico) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
etkin görevdeki(askeri) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
çalıştırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Deberían abrir una ruta de autobús a esta ciudad. |
hizmette, kullanımdalocución adjetiva (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Los soldados de servicio cobran muy bien. |
görevi bitmişlocución adjetiva (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Afortunadamente estaba allí un policía fuera de servicio y detuvo al ladrón. Muchos policías en los Estados Unidos llevan armas aún fuera de servicio. |
yardım/destek masası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Seguramente alguien en el servicio de asistencia podrá arreglar el problema de tu computadora. |
Özel Kuvvetler, SAS komandoları
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El abuelo de Brian sirvió en el Servicio Especial Aéreo durante la Segunda Guerra Mundial. |
Denizaşırı Ülkelerde Gönüllü Hizmetlocución nominal masculina (yardım kuruluşu) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
Milli Gelirler Dairesi(AmL) (vergi dairesi, ABD) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Este año le debo dinero al Servicio de Rentas Internas. |
çöpçatanlık
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kordiplomatik
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Donald tenía una exitosa carrera en el servicio diplomático. |
hizmetçi(formal) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Descubrieron que había empleado a una inmigrante ilegal como personal de servicio doméstico. |
Milli Vergi Gelirleri İdaresi(EE. UU.) (ABD) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El Servicio de Impuestos Internos recauda billones de dólares al año. |
oda servisinombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) ¡Pedí servicio a la habitación hace una hora! ¿Dónde has estado? En vez de bajar al comedor, pidamos servicio a la habitación y cenemos aquí. |
hizmet bölgesi, hizmet alanı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Condujo el coche fuera de la autopista hacia el área de servicio, para poder comer algo y usar el baño. |
benzin pompacısı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) No recuerdo la última vez que vi a un operario de gasolinera en el Reino Unido. |
askerlik hizmeti, askerliknombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El servicio militar obligatorio fue abolido en España en 2001 |
çağrı merkezi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Si necesitas asistencia técnica, puedes llamar al servicio de atención al cliente. |
kamu hizmeti cezası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Además de la multa el juez le impuso una pena accesoria de trabajos comunitarios. |
müşteri hizmetlerinombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Siempre me tengo que estar quejando del servicio de atención al cliente en este negocio. |
sağlık hizmetilocución nominal masculina (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Algunos norteamericanos se niegan a tener un servicio de salud público como el británico. |
elektrik/su/doğal gaz faturası
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Para abrirle una cuenta en este banco necesito un documento de identidad y una factura de un servicio para comprobar su domicilio. |
kamu hizmeti
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yiyecek içecek sağlamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ese restaurante también ofrece un servicio para llevar, pero no hacen catering. |
(elektrik, su, vb.) hizmet(luz, agua, basura) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los precios de las empresas de servicios públicos han aumentado considerablemente en los últimos años. |
(cep telefonu, vb.) gezeleme, dolaşım(telefonía celular) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El servicio itinerante internacional es muy caro con este teléfono. |
dinlenme tesislerilocución nominal femenina (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
halka hizmet
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
erkekler tuvaleti
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Patrick salió un momento al servicio de caballeros. |
teklif vermek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tres compañías de construcción se ofrecen para el prestigioso contrato. |
yiyecek içecek sağlamak, yemekleri hazırlamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Un restaurante local se encargó del catering de la boda. |
hizmetçilik yapmaklocución adverbial (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Martha estaba de servicio trabajando como mucama. |
kamu görevi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
izinli olmaklocución verbal (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Después del ejercicio militar, les ordenaron a los militares que salieran de servicio. |
müşterilik, müşteri olma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cansada de las tarifas exorbitantes, Rachel decidió que su uso de servicio iría para otro banco. |
bayanlar tuvaleti(ES) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Durante el receso había una fila enorme para el servicio de señoras. |
(otel) temizlik ve bakım
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El hotel no necesita a nadie en recepción, pero está contratando gente para el servicio de limpieza. |
bozuk(servidor, sistema) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) El servidor está caído. Tendrá que volver a intentarlo más tarde. |
destek(kullanıcılar için, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Si no puedes repararlo tú mismo, debes llamar al servicio de asistencia técnica. |
görev süresi(askeri) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El piloto tuvo un período de servicio de dos años en Corea. |
İspanyolca öğrenelim
Artık servicio'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
servicio ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.