Fransızca içindeki composé ne anlama geliyor?
Fransızca'deki composé kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte composé'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki composé kelimesi bestelemek, telefon numarasını çevirmek/tuşlamak, yaratmak, yazmak, yaratmak, oluşturmak, numaraları çevirmek, klişe yapmak, içermek, düzenlemek, notaya geçirmek, tuşlamak, bestelemek, bileşik, petekli, bileşik, karışık, bileşik, karma, bileşim, birçok parçadan oluşan şey, bileşik sözcük, numara çevirmek, -den oluşmak, -den oluşan, -e ayırmak, -den oluşmak, meydana gelmek, elle koymak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
composé kelimesinin anlamı
bestelemekverbe transitif (Musique) (müzik) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Mozart a composé de nombreux opéras. |
telefon numarasını çevirmek/tuşlamakverbe transitif (un numéro téléphonique) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) George a composé le numéro de Fred et a entendu la sonnerie. |
yaratmakverbe transitif (un tableau) (eser, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'artiste a composé et peint une magnifique nature morte de fruits et de fleurs. |
yazmakverbe transitif (mektup, şiir, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Brad s'est assis et a rédigé une lettre pour sa mère. |
yaratmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'auteur a créé sa première histoire à six ans. |
oluşturmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'oxygène, l'azote et d'autres gaz composent l'atmosphère terrestre. |
numaraları çevirmekverbe transitif (un numéro) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le manager de la banque composa la combinaison du coffre. |
klişe yapmakverbe transitif (Typographie) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le typographe a composé le texte avec soin. |
içermekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La troupe était composée d'amateurs. |
düzenlemek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
notaya geçirmekverbe transitif (Musique) (müzik) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il a composé (or: a écrit) les trois derniers mouvements très rapidement. |
tuşlamak(des nombres,...) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
bestelemekverbe transitif (Musique) (şarkı, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Andrew écrit (or: compose) une symphonie. |
bileşiknom masculin (Chimie) (kimya) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les matières plastiques sont des composés chimiques contenant de longues chaînes d'atomes de carbone. |
petekli(göz) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
bileşikadjectif (mot) (sözcük) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) "Poisson-chat" est un mot composé. |
karışıkadjectif (salade) (salata) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Kate a fait une salade composée. |
bileşikadjectif (intérêt) (faiz) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Les élèves ont appris à calculer l'intérêt composé. |
karmaadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
bileşimnom masculin (Botanique) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Un fruit constitué de plusieurs parties différentes pour former un tout s'appelle un composé. |
birçok parçadan oluşan şeynom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le personnage principal du roman est un composé de plusieurs connaissances de l'auteur. |
bileşik sözcüknom masculin (Grammaire) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y avait beaucoup de mots composés dans la liste de vocabulaire de cette semaine. |
numara çevirmek(telefon) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Wendy prit le téléphone et se mit à composer le numéro. |
-den oluşmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Une zone périurbaine comprend la ville et plusieurs de ses banlieues. |
-den oluşan
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Notre groupe est composé de deux professeurs et de trois élèves. |
-e ayırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
-den oluşmak, meydana gelmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Cette famille se compose d'un père, d'une mère et d'un enfant. |
elle koymaklocution verbale (Imprimerie) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
Fransızca öğrenelim
Artık composé'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
composé ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.