Fransızca içindeki chute ne anlama geliyor?
Fransızca'deki chute kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte chute'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki chute kelimesi düşüş, düşme, düşüş, yıkılış, yenilgi, düşüş, günah işleme, çöküş, irtifa kaybetme, şelale, düşüş, iniş, hızlı düşüş, mahvolma, çöküş, can alıcı yer, can alıcı nokta, son, bitiş, sonlanma, bitme, mahvolma sebebi, çöküş nedeni, ani düşüş, düşme, düşme, düşüş, yetkilerini kaybetme, yıkım, düşme, düşüş, şelale, çağlayan, (fiyat, vb.) düşüş, düşme, düşüş, ani düşüş, devrilme, yıkılma, düşme, düşüş, çekim hatası, çoküş, çöküş, çökme, azalma, azalmak, düşmek, düşmek, düşmek, inmek, azalmak, düşmek, hızla/aniden düşmek, hızla kötüleşmek/bozulmak/kötüye gitmek, hızla düşmek, hızla azalmak, azalmak, inişe geçmek, düşüş, ani düşüş, (borsa) düşüş, (hisse senedi, vb.) düşmek, düşüş göstermek, düşmek, yıkılmak, düşmek, aşağı düşmek, düşmek, azalmak, aşağı doğru, aşağıya, (borsa fiyatı) hafifçe düşmek, Cennet'ten Kovulma, düşmek, şelale, çağlayan, parça kumaş, kumaş artığı, kar yağışı, serbest düşüş, serbest düşme, bel, kar yağışı, serbest düşüş, voltaj düşmek, sürekli düşüş, sert düşüş, düşen, iniş borusu, yağış, pat diye oturma anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
chute kelimesinin anlamı
düşüş, düşmenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La chute des noix de l'arbre fait un bruit sourd. Yaprakların dökülmesi sonbaharın geldiğine işaret eder. |
düşüş(fiyat, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La chute des prix va nuire à nos bénéfices. |
yıkılışnom féminin (déchéance) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est l'histoire du déclin et de la chute de Richard Nixon. |
yenilgi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle a écrit un livre sur la chute de la France en 1940. |
düşüşnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle a fait une mauvaise chute de cheval. |
günah işlemenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le pécheur doit confesser sa chute. |
çöküşnom féminin (ülke) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ulysse a erré pendant dix ans après la chute de Troie. |
irtifa kaybetmenom féminin (action de tomber) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La chute de l'avion a terrifié tout le monde. |
şelale(chute d'eau) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les chutes s'entendent de loin. |
düşüş, inişnom féminin (diminution) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La chute de l'action a surpris les analystes. Hisse senedinin değerindeki düşüş analistleri şaşırttı. |
hızlı düşüşnom féminin (figuré) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La chute de la voiture du haut de la falaise ne dura que quelques secondes. |
mahvolma, çöküş(d'une personne) (kişi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il fut douloureux pour tous ses défenseurs de voir sa chute. |
can alıcı yer, can alıcı noktanom féminin (d'une histoire, d'une blague) (espri, şaka) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il était mauvais pour raconter des blagues car il oubliait toujours la chute. |
son, bitiş, sonlanma, bitme(empire, souverain) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'arrivée des ordinateurs a entraîné la chute de la machine à écrire. |
mahvolma sebebi, çöküş nedeninom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sa dépendance à la médiatisation a causé sa chute. |
ani düşüş(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
düşme(sörf tahtasından, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le surfer a été victime d'une chute alors qu'il se trouvait sur une vague géante à Cortes Bank. |
düşme, düşüş
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La chute de Sophie lui causa une fracture de la clavicule. |
yetkilerini kaybetmenom féminin (d'un dirigeant) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tous ceux à l'extérieur du pays se sont réjouis de la chute du dictateur. |
yıkım(figuré, d'une personne) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La fin de la pièce annonce la chute du héros épique. |
düşme, düşüşnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ben s'est fracturé le bras dans la chute. |
şelale, çağlayannom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La chute d'eau (or: La cascade) fut gelée en hiver. |
(fiyat, vb.) düşüş, düşme(de prix, valeur) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y a eu une chute récente des prix des habitations. |
düşüş, ani düşüş(économie : déclin) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les économistes avaient prévu l'effondrement des marchés boursiers. Ekonomistler piyasada ani düşüş olacağı tahmininde bulundular. |
devrilme, yıkılma, düşme(hükümet) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La rue réclame désormais le renversement du gouvernement. |
düşüş(figuré : entreprise,...) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çekim hatası(TV, film) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çoküşnom féminin (d'une personne) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çöküş, çökme(bâtiment, mur) (fiziksel) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'effondrement du mur endommagea une voiture. Duvarın çökmesi sonucu araba hasar gördü. |
azalmanom féminin (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il y a eu récemment une baisse du nombre de chômeurs. |
azalmak, düşmekverbe intransitif (figuré : commerce) (mecazlı) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La demande pour ce produit a récemment chuté. Son günlerde bu ürüne olan talep azaldı. |
düşmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Je suis tombé de l'échelle hier. C'est l'automne et les feuilles tombent. |
düşmek, inmek, azalmakverbe intransitif (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) L'action a chuté (or: a baissé) en bourse aujourd'hui. Bugün hisse senedinin değeri düştü. |
düşmek(température) (sıcaklık) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La température va tomber (or: chuter) au-dessous de zéro demain. |
hızla/aniden düşmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) L'avion a chuté au sol. |
hızla kötüleşmek/bozulmak/kötüye gitmek(mecazlı) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Les températures ont chuté rapidement durant la journée. |
hızla düşmek, hızla azalmak(mecazlı) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
azalmakverbe intransitif (figuré) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Les ventes de voitures ont chuté pendant la crise. |
inişe geçmek(activité) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) L'activité de garde d'animaux d'Aaron chute durant l'hiver. |
düşüşverbe intransitif (figuré : baisser) (piyasa, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les mauvaises nouvelles vont faire chuter les marchés financiers. |
ani düşüşverbe intransitif (figuré) (borsa, fiyat, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les actions n'ont cessé de chuter (or: plonger) depuis le début de la crise financière mondiale. |
(borsa) düşüşverbe intransitif (figuré) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les actions de la société chutent depuis la soudaine démission du PDG. |
(hisse senedi, vb.) düşmek, düşüş göstermekverbe intransitif (figuré) (finans) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Le prix des maisons ont chuté en raison de la crise financière. |
düşmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La pile de livres ne semblait pas bien stable. John les a à peine touchés qu'ils sont tombés par terre. // Elle a glissé sur une peau de banane et elle est tombée dans l'escalier. |
yıkılmak(bâtiment surtout) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La maison n'avait pas été entretenue pendant des années et elle s'écroulait de toutes parts. |
düşmek, aşağı düşmekverbe intransitif (personne) (kişi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Mike est tombé et s'est blessé le dos. |
düşmek, azalmakverbe intransitif (prix,...) (fiyat, vb.) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Le prix de l'essence a de nouveau baissé (or: a de nouveau chuté). ⓘCette phrase n'est pas une traduction de la phrase originale. Benzin fiyatları iyice düştü. |
aşağı doğru, aşağıya
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Jusqu'aux récentes victoires, l'équipe semblait dégringoler vers le bas du classement. |
(borsa fiyatı) hafifçe düşmekverbe intransitif (actions) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Le prix de l'action a diminué cet après-midi. |
Cennet'ten Kovulmanom féminin (Bible) (İncil, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Selon la Bible, le serpent a causé la chute. |
düşmek(mecazlı) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
şelale, çağlayannom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La chute d'eau (or: La cascade) coulait sur les rochers et tombait dans un bassin profond. |
parça kumaş, kumaş artığı(tissu) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tu peux utiliser tous ces coupons (de tissu) pour faire un dessus-de-lit. |
kar yağışınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
serbest düşüş, serbest düşmenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'avion a fait de la chute libre quand ses deux moteurs se sont arrêtés. |
belnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La robe de soirée de cette Miss permettait d'admirer sa ravissante chute de reins. |
kar yağışı(Can) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
serbest düşüşverbe intransitif (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
voltaj düşmeklocution verbale (électricité) (elektrik) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'utilisation importante de climatiseurs pendant les vagues de chaleur a entrainé l'électricité à avoir une chute de tension (or: a provoqué une chute de tension de l'électricité). |
sürekli düşüş(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
sert düşüşnom féminin (figuré) (ekonomi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'économie mondiale est tombée en chute libre à l'automne 2008. |
düşen(figuré : entreprise,...) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
iniş borusunom féminin (plomberie) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le plombier nous a fait payer très cher pour réparer la chute d'évacuation. |
yağışnom féminin (dolu) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La chute de grêle a endommagé certaines voitures. |
pat diye oturmanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La chute soudaine du derrière de James sur le canapé aplatit le coussin. |
Fransızca öğrenelim
Artık chute'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
chute ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.