Fransızca içindeki récupéré ne anlama geliyor?
Fransızca'deki récupéré kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte récupéré'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki récupéré kelimesi sağlığına kavuşmak, iyileşmek, iyileşmek, yeniden sağlığına kavuşmak, şifa bulmak, toplamak, gidip almak, geri almak, (değeri olan mal, eşya, vb.) yeniden kullanmak için kurtarmak, (batan gemiden, vb.) mal kurtarmak, iyileşmek, iyice dinlenmek, istirahat etmek, eski haline dönmek, bulup getirmek, geri almak, geri kazanmak, geri kazanmak, geri kazanmak, geri almak, toplamak, toparlamak, rehinden kurtarmak, geri almak, yeniden kullanılabilir hale getirmek/değerlendirmek, nekahat devresi, iyileşme dönemi, parçalarını geri dönüştürmek, (kaybedilen birşeyi) yeniden bulma, tutma, yakalama, yeniden sahip olmak, iyileşmek, almak, geri kazanmak, iyileşmek, düzelmek, hastalığı geçmek, topa tekrar sahip olmak, tahsil etmek, geri almak, bulup çıkarmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
récupéré kelimesinin anlamı
sağlığına kavuşmak, iyileşmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il lui faudra environ deux semaines pour récupérer de sa blessure. |
iyileşmek, yeniden sağlığına kavuşmak, şifa bulmak(santé) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) L'athlète a rapidement récupéré après son opération du genou. Geçirdiği şiddetli hastalıktan sonra daha yeni yeni toparlanmaya (or: kendine gelmeye) başladı. |
toplamak(ödeme, para, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le livreur de journaux a récupéré l'argent qu'on lui devait. Gazeteci çocuk, kendisine ödenecek parayı topladı. |
gidip almakverbe transitif (un colis...) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'étais absent quand le facteur est passé, alors j'ai dû aller à la poste pour récupérer mon colis. |
geri almakverbe transitif (des objets) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La baronne n'a jamais retrouvé sa collection de diamants volée. Barones çalınan elmas koleksiyonunu geri alamadı. |
(değeri olan mal, eşya, vb.) yeniden kullanmak için kurtarmak(figuré) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Henry a réussi à sauver sa collection de timbres rares avant que le feu ne se propage dans la maison. |
(batan gemiden, vb.) mal kurtarmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Les plongeurs ont remonté quelques marchandises de l'épave. |
iyileşmek
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
iyice dinlenmek, istirahat etmekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Après le déménagement, il m'a fallu plusieurs jours pour récupérer. |
eski haline dönmekverbe intransitif (personne) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Elle peut récupérer de presque toutes les blessures. |
bulup getirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
geri almak(hakkını, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
geri kazanmakverbe transitif (mali durum) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Étant donné ses mauvais chiffres d'affaire et sa récente faillite, General Motors devra récupérer le chemin de la viabilité. |
geri kazanmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Après une longue bataille judiciaire, le chanteur a finalement récupéré le contrôle total de tout ce qu'il avait enregistré. // Si tu veux récupérer ta copine, il faut que tu lui montres que tu es désolé. |
geri kazanmakverbe transitif (kaybedilen bir şeyi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
geri almakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'ai porté ma montre à réparer et je la récupère mardi. |
toplamak, toparlamakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Lewis a récupéré le canapé à la décharge municipale. |
rehinden kurtarmakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Bill avait mis sa montre en gage et n'avait pas assez d'argent pour la récupérer. |
geri almakverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La société a récupéré ses pertes en augmentant le prix de son produit suivant. |
yeniden kullanılabilir hale getirmek/değerlendirmekverbe transitif (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) On peut récupérer de l'aluminium dans tout un tas de produits jetables. |
nekahat devresi, iyileşme dönemi(choc physique, effort) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
parçalarını geri dönüştürmek(Mécanique, jargon) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
(kaybedilen birşeyi) yeniden bulma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tutma, yakalama(Sports) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yeniden sahip olmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
iyileşmek(hastalık) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) J'espère que tu te remettras très rapidement de ta grippe. |
almakverbe transitif (Informatique) (dosya, veri, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Linda espérait pouvoir extraire (or: récupérer) ses dossiers après que son ordinateur ait planté. |
geri kazanmakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
iyileşmek, düzelmek, hastalığı geçmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) James a longtemps été sérieusement malade et les médecins croyaient qu'il pourrait mourir, mais maintenant il semble se rétablir (or: aller mieux). |
topa tekrar sahip olmaklocution verbale (Sports) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le joueur s'échappe de la mêlée, récupère le ballon, et marque un essai inespéré avant le coup de sifflet final. |
tahsil etmeklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) En général, le livreur de journaux prend son argent le jeudi. |
geri almak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
bulup çıkarmak(de la mer) (bir şeyin içinden) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
Fransızca öğrenelim
Artık récupéré'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
récupéré ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.