İngilizce içindeki situation ne anlama geliyor?
İngilizce'deki situation kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte situation'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki situation kelimesi durum, vaziyet, kriz, bunalım, yer, mahal, iş, olay, vukuat anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
situation kelimesinin anlamı
durum, vaziyetnoun (circumstances, context) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Can you tell me the situation? How many people were there? Durumu anlatır mısın? Orada kaç kişi vardı? |
kriz, bunalımnoun (crisis) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The situation in Middle East has the whole world worried. Orta Doğu'da yaşanan kriz tüm dünyayı endişelendirmektedir. |
yer, mahalnoun (location) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Our new house is in a beautiful situation, surrounded by trees. |
işnoun (job) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) I am looking for a new situation. Do you know of anything? |
olay, vukuatnoun (tense moment in a drama) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) There was a situation in the conference room when the two got into a fight. |
İngilizce öğrenelim
Artık situation'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
situation ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.