Fransızca içindeki dispute ne anlama geliyor?
Fransızca'deki dispute kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte dispute'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki dispute kelimesi münakaşa, tartışma, münakaşa, tartışma, tartışma, münakaşa, kavga, tartışma, atışma, kavga, fikir ayrılığı, ihtilaf, kavga, münakaşa, tartışma, münakaşa, atışma, tartışma, tartışma, münakaşa, anlaşmazlık, tartışma, kavga, tartışma, anlaşmazlık, ihtilaf, ağız kavgası, ağız dalaşı, münakaşa, atışma, kavga etme, didişme, atışma, kavga, tartışma, tartışma, tartışma, münakaşa, ağız dalaşı, ağız kavgası/dalaşı, atışma, az farkla, azarlamak, çekişmek, azarlamak, paylamak, azarlamak, müsabaka etmek, yarışmak, kavga eden, didişen, atışan, yerli, kavgaya karışan/kavgacı/tartışmacı kimse, aile içi kavga anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
dispute kelimesinin anlamı
münakaşa, tartışma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Aux États-Unis, le réchauffement climatique reste un problème sujet aux disputes. |
münakaşa, tartışma(entre personnes) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tartışma, münakaşa, kavga
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Simon et Matthew ont eu une dispute et ne s'adressent plus la parole. |
tartışma, atışma(resmi olmayan dil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kavga
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Marie ne parle plus à Sarah, elles ont eu une dispute. |
fikir ayrılığı, ihtilaf
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le couvre-feu est un sujet de dispute fréquent entre parents et enfants. |
kavga, münakaşa
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Leur dispute constante était perturbante pour les enfants. |
tartışma, münakaşa, atışmanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ils ont cessé d'être amis après leur dispute pour de l'argent. |
tartışmanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tartışma, münakaşanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ils ont eu une dispute sur ce qu'ils allaient faire cette nuit. Avukat, iddiasında katil zanlısının suçsuz olduğunu savundu. |
anlaşmazlıknom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La dispute au sujet du terrain a été réglée par le juge. |
tartışma, kavganom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ses parents ont des disputes tout le temps. |
tartışmanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
anlaşmazlık, ihtilaf
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les résidents de la zone inondable sont habitués aux querelles (or: disputes). |
ağız kavgası, ağız dalaşı, münakaşa, atışma(familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Alan et Marjorie ont eu une prise de bec à propos d'argent juste devant nous. |
kavga etme, didişme, atışmanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kavganom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tartışmanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tartışma(familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tartışma, münakaşa, ağız dalaşı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ağız kavgası/dalaşı, atışmanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Après une petite chamaillerie quant à savoir qui conduirait, nous avons pris la route. |
az farklaadjectif (compétition) (yarış, vb.) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Alain a gagné une course serrée (or: disputée). Altan yarışı az bir farkla kazandı. |
azarlamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ton père va te disputer quand je lui dirai ce que tu as fait. |
çekişmekverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
azarlamak, paylamak(littéraire) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
azarlamak(un enfant surtout) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
müsabaka etmek, yarışmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il peut participer à toutes les disciplines sportives. |
kavga eden, didişen, atışanlocution adjectivale (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
yerlinom féminin (ürün, üretim, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La police a été appelée pour une dispute conjugale dans la rue d'à côté quand la dispute d'un couple éméché est devenue violente. |
kavgaya karışan/kavgacı/tartışmacı kimsenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
aile içi kavganom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Des amis nous ont invités à dîner hier soir ; ce fut une très bonne soirée même s'ils ont une petite dispute sur qui allait faire la vaisselle. |
Fransızca öğrenelim
Artık dispute'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
dispute ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.